Yıpranmış Defter

IconNameRarityFamily
Yıpranmış Defter
Yıpranmış Defter1
Rarstr
Non-Codex Series, Yıpranmış Defter
Yıpranmış Defter
Yıpranmış Defter3
RarstrRarstrRarstr
Yıpranmış Defter, Non-Codex Series
items per Page
PrevNext

Yıpranmış Defter

Yıpranmış Defter
Yıpranmış DefterNameYıpranmış Defter
Type (Ingame)Görev Eşyası
FamilyNon-Codex Series, Yıpranmış Defter
RarityRaritystr
DescriptionKimin yazdığı bilinmeyen notlar. Fazla uzakta olmayan bir yer tarif ediliyor.
Bu güneş saatinin üzerindeki yazılar Bin Rüzgar Tapınağındakinin devamı olsa gerek. Bir araya getirildiğinde ortaya çıkan dört satır, mesajın tamamını yansıtıyor.

Bu mekanın ve Bin Rüzgar Tapınağının, Zaman tanrısıyla bir bağlantısı olmalı.

"Zamanın" yıkıcı etkisinin, güya onu elinde tutan tanrıdan kalan izleri silip süpürmesi ne kadar ironik ama...

Ayrıca edebi kaynaklara göre, kadim zamanlardaki filozoflar, bahsettiğimiz tanrıyla Rüzgar Hükümdarı arasında bir bağlantı olduğuna inanıyormuş.

Böyle bir şey varsa, bir yerlerde kanıt da vardır. Genellikle böyle kanıtlar element formunda bulunur.

Ayrıca günün belirli zamanlarında gerçekleşen kesinlikle enteresan bir durum söz konusu. Gece 2 sularında başlayıp en geç sabah 5'te sona eriyor...

Ne de olsa burada bir güneş saati var ve günün erken saatlerinde kılıcın gölgesi doğrudan aşağıya vuruyor. Çok ilginç bir durum olduğu için hafızamda yer etmiş.

Ama ben bir Önsezi sahibi değilim tabii. Bu nedenle burada bir şeyler döndüğünü söyleyebilir ve bunun nedeniyle ilgili fikirlerimi ortaya atabilirim ama olayı tam anlamıyla araştırmam mümkün değil.

Açıkçası bugünlerde Önsezi sahibi olmadan akademisyen olmak oldukça zor.

Yıpranmış Defter

Yıpranmış Defter
Yıpranmış DefterNameYıpranmış Defter
Type (Ingame)Görev Eşyası
FamilyYıpranmış Defter, Non-Codex Series
RarityRaritystrRaritystrRaritystr
DescriptionKöyde bulduğun yıpranmış bir defter. İçinde uzun zaman önce yaşanan olaylar yazılı.
Doktor dedi ki hastalığın çok ciddiymiş. Merak etme. Ben seni kurtarmak için her şeyimi veririm.

Her gün daha da bitap düştüğünü görmek beni gerçekten yürekten yaralıyor. Hastalığının tedavisi yokmuş. Tüm o acıları senin yerine çekmeyi o kadar isterdim ki...

Bu hayatta bir pişmanlığının olmadığını ve benden sadece Shenhe'ye iyi bakmamı istediğini söyledin. Bir pişmanlığın yoksa bu gözyaşları neden?

Son zamanlarda ne yaptığımı ben de bilmiyorum. Nefes alıyorum ama yine de boş bir kabuk gibi hissediyorum. Seni kurtarmanın bir yolunu ararken bulabildiğim bütün kadim metinleri okudum. Ama nafile...

Sonunda buldum! Çare Mingjun'daymış! Seni kurtarmamı sağlayacak kitabı saklamış! Kitabı aldım ve bir tanrı çağırıp ona bir kurban vermek için kitapta yazan talimatları uyguladım...

Tanrı belirdi. Hayatımı senin hayatın için feda etmek istedim. Ama o tek kelime bile etmedi, yalnızca kızımız Shenhe'yi işaret etti.

Tanrı, kızımızın kaderinde felaket getirmek olduğunu ve ona yakın olan herkesin zarar görmesine neden olabileceğini söyledi. Hatta ölümünün sebebi bile o olabilirmiş. Bu durumda sanırım ben...

Onu tanrının söylediği mağaraya bıraktım. Üç gün geçti ve hâlâ bir haber yok. Beklemek beni huzursuz ediyor, sanki kötü bir şey olacak gibi hissediyorum...

Üzgünüm sevgilim. Beni affet! Sen de Shenhe, lütfen beni affet! Ne kadar aptalım! Ne kadar körüm! İkinizden de özür dileyeceğim... Yüz yüze.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

TopButton