Vera’nın Melankolisi

IconNameRarityFamily
Vera'nın Melankolisi (I)
Vera'nın Melankolisi (I)4
RarstrRarstrRarstrRarstr
Book, Vera'nın Melankolisi
Vera'nın Melankolisi (II)
Vera'nın Melankolisi (II)4
RarstrRarstrRarstrRarstr
Book, Vera'nın Melankolisi
Vera'nın Melankolisi (III)
Vera'nın Melankolisi (III)4
RarstrRarstrRarstrRarstr
Book, Vera'nın Melankolisi
Vera'nın Melankolisi (V)
Vera'nın Melankolisi (V)4
RarstrRarstrRarstrRarstr
Book, Vera'nın Melankolisi
Vera'nın Melankolisi (IX)
Vera'nın Melankolisi (IX)4
RarstrRarstrRarstrRarstr
Book, Vera'nın Melankolisi
Vera'nın Melankolisi (X)
Vera'nın Melankolisi (X)4
RarstrRarstrRarstrRarstr
Book, Vera'nın Melankolisi
Vera'nın Melankolisi (IV)
Vera'nın Melankolisi (IV)3
RarstrRarstrRarstr
Book, Vera'nın Melankolisi
Vera'nın Melankolisi (VI)
Vera'nın Melankolisi (VI)3
RarstrRarstrRarstr
Book, Vera'nın Melankolisi
Vera'nın Melankolisi (VII)
Vera'nın Melankolisi (VII)3
RarstrRarstrRarstr
Book, Vera'nın Melankolisi
Vera'nın Melankolisi (VIII)
Vera'nın Melankolisi (VIII)3
RarstrRarstrRarstr
Book, Vera'nın Melankolisi
items per Page
PrevNext
Table of Content
Vera'nın Melankolisi (I)
Vera'nın Melankolisi (II)
Vera'nın Melankolisi (III)
Vera'nın Melankolisi (V)
Vera'nın Melankolisi (IX)
Vera'nın Melankolisi (X)
Vera'nın Melankolisi (IV)
Vera'nın Melankolisi (VI)
Vera'nın Melankolisi (VII)
Vera'nın Melankolisi (VIII)

Vera'nın Melankolisi (I)

Vera'nın Melankolisi (I)
Vera'nın Melankolisi (I)NameVera'nın Melankolisi (I)
Type (Ingame)Görev Eşyası
FamilyBook, Vera'nın Melankolisi
RarityRaritystrRaritystrRaritystrRaritystr
DescriptionDünyanın tekdüze bir yer olduğunu hiç düşünmedim. Lakin ilginç olaylar hep uzaktaki galaksilerde gerçekleşiyor.
Uzak diyarlara hep hayranlık duymuş sıradan bir kız... Vera'nın muhteşem macerası gizemli bir şekilde başlıyor.
-Sonsuz Dünyalarda Geçmek Bilmeyen Günler-
"Bazen kendi kendime düşünüyorum da... Bu küçük köyde yapacak hiçbir şey yok. Ne sıkıcı bir yer."
Bu, Vera'nın küçük bir köy olan memleketi Delphi'den ilk şikayet edişi değildi. Köyün yakınlarındaki yamaçta gözleri kapalı uzanırken yüzünde yaz meltemini hissediyordu. Çatık kaşları hafifçe gevşedi.
Dostu Sachi merakla sordu: "Sence bu dünyada neresi sıkıcı değil?"
Vera ayağa kalktı ve öne eğildi.
"Bence Yıldız Denizi'nin öbür kıyısında bütün dualara ve dileklere cevap veren tanrılar yaşıyor. Bir dileği olanlar da oraya doğru bir yolculuğa çıkıyor. Bence bu evrende, on dört Valkyrie'nin asil ve zarif ruhlarının kısa fakat ihtişamlı bir an için alev alev yandığı bir dünya, şu an kıyamet gününe karşı bir savaş veriyor..."
"Şu tuhaf fantastik kitapları çok okuyorsun."
"Ama... Bu köy gerçekten ÇOK sıkıcı. Burada en son ne zaman gerçekten eğlenceli bir şey oldu ki?"
"Ne tesadüf, köyümüze son günlerde yeni bir aile taşındı..."
"Yeni, her zaman eğlenceli demek değildir!"
Vera tüm söylediklerine rağmen yeni gelen aileye bir selam vermeye karar verdi. Sachi ise ailesinin kurallarını hatırladı ve akşam yemeği için eve döndü.

...
Vera, yeni gelen ailenin yaşadığı evin kapısını hafifçe itti. Şaşırtıcı bir şekilde kapı kilitli değildi.
"Kimse var mı?"
Bu cümle ağzından çıkar çıkmaz, oturma odasındaki dolap kapakları birden açıldı ve dışarı siyah saçlı, gözlüklü bir çocuk fırladı. Arkasından da dokunaçları olan mavi bir bodurlop çıktı.
"Yolu açın! Tal, neden bir yabancıyı içeri aldın?"
Siyah saçlı çocuk yavaşça Vera'yı itti ve kapının yanındaki baltayı eline aldı.
"Bana başka seçenek bırakmadın. Her şeyi gördün, bu durumda yapılacak tek bir şey var..."
Böylelikle Vera'nın hayatının en zor zamanları başlamış oldu.

Vera'nın Melankolisi (II)

Vera'nın Melankolisi (II)
Vera'nın Melankolisi (II)NameVera'nın Melankolisi (II)
Type (Ingame)Görev Eşyası
FamilyBook, Vera'nın Melankolisi
RarityRaritystrRaritystrRaritystrRaritystr
DescriptionHer şey çok sıkıcı, hem de her zaman. Buna depresyon demek doğru olmaz. 14 yaşına girmektir bu.
Vera'nın macerası böylece başlıyor.
—Arka Bahçem Tüm Evrenden Birazcık Daha Büyük—
Ike adındaki siyah saçlı çocuk, "Şu an yapabileceğim tek şey senin yardımını istemek." dedi ve Vera'ya bir mutfak bıçağı verdi.
Dolaba geri gitti ve dokunaçları delicesine kesmeye başladı.
"Gel de şu kapağı kapatmama yardım et! Bir dokunacın saldırısına uğrarsan, bu mutfak bıçağıyla kendini koru!" dedi Ike. Gözlükleri bodurlopla kaplanmıştı. "Çabuk ol! Bu şeytani varlığın Delphi'ye ulaşmasına izin veremeyiz!"
Ike'ın dediklerini duyan Vera, Ike'ın kapağı kapatmasına yardım etti. Vera, dokunaçları geri püskürtürken, Ike'ı yanlışlıkla iki kez sırtından bıçakladı. Neyse ki Ike'ın iyileştirme büyüleri oldukça etkiliydi.
"Sana her şeyi açıklayacağım. Benim yaşım aslında binden fazla ve bu kapak da evrendeki her yere açılan bir geçit. O dokunaçlı canavar da Büyük Macellan Bulutu'ndaki kadim canavarlardan biri. Oraya bir şey almaya gitmiştim de." Ike o anda tepeden tırnağa bodurlopla kaplanmıştı. Konuşurken, bir yandan da Vera'nın elbisesiyle gözlüklerini sildi. "Şey... Bilmek istediğin başka bir şey var mı?"
"Tal kim?" diye sordu Vera aldırış etmeden.
"Bir zamanlar insan yiyen bir kalede yaşayan kötü bir ruh. Ona boyun eğdirdiğimden beri bana uşaklık yapıyor. Nedense sana oldukça dostane yaklaştı."

Vera'nın ebeveynleri, ona hep aile kurmanın insanların kaderi olduğunu ve yuva sahibi olmanın dışında hayaller kurmanın anlamsız olduğu söylerdi. Arkadaşı Sachi ise ona bir keresinde, onun gibi neşeli bir kızın uzak diyarlardan biriyle evlenmesi durumunda tüm köyün katlanılmaz derecede yalnız kalacağını söylemişti.
(Sachi'nin bunu söylemesinin asıl sebebi çelimsiz bir çocuk olmasıydı. Oğlanlarla oynamak zorunda kalırsa zorbalığa maruz kalacağını biliyordu.)
"İnsanlar hâlâ yeterince olgun değil. Siz çocukluğunuzun harikalarını yaşarken, benim de ikinize rehberlik etmem gerekiyor." dedi Ike ve kollarını Vera'ya doğru uzattı. "Gençliğe giden uzun yolun her adımında şarkılar söyleyeceksiniz."
Avcı Kolu'ndan Ebedi Cehennem'e, Zaman Nehri'nden Yıldız Denizi'nin derinliklerine...
"Uzak olan bir yer ne kadar 'uzak' sayılabilir ki? Evrenin herhangi bir yeri arka bahçem kadar sıkıcı." dedi Sachi.
"Uzaklardaki her şeyin ölçüsü kalbinde hissettiklerindir." diye cevap verdi Ike. "Yani benim kalbim tüm evrenden birazcık daha büyük."

Vera'nın Melankolisi (III)

Vera'nın Melankolisi (III)
Vera'nın Melankolisi (III)NameVera'nın Melankolisi (III)
Type (Ingame)Görev Eşyası
FamilyBook, Vera'nın Melankolisi
RarityRaritystrRaritystrRaritystrRaritystr
DescriptionAndromeda İmparatorluğu galaksinin yarısına yayılmış durumda. İmparatorluktaki her gezegenin kendi iblisleri, tanrıları, ejderleri ve canavarları var.
"Geldiğin yerdeki her yıldıza bir hikaye yazdım." "Bu mümkün değil. Buradan bakıldığında Andromeda Galaksisi sizin ayın yalnızca beşte biri boyutunda görünüyor."
Vera'nın macerası devam ediyor.
-Yalnız Yıldızı Çalan Adam-
"Ben Andromeda İmparatorluğu'nun ikinci meşru varisiyim, iki yüzden fazla unvanım var. Bana Prenses Andro-Basilisks diyeceksiniz." Sevimli kız, sonra kollarını birleştirdi ve içeriye girdiği anın kendince tadını çıkararak neşeyle kıkırdadı.
Delphi'ye teşrif etmesinin tek sebebi Ike ile evlenmekti.
"Evrenin dörtte birini fetheden sen benimle evlenirsen, ablam tahta geçtikten sonra güvenliğim sağlanmış olur."
"Bir şey soracağım, Andromeda İmparatorluğu ne kadar büyük?" diye sordu Vera.
"Yaşama elverişli dokuz binden fazla gezegen vardır tahminimce."
Madem elinizde o kadar çok yıldız var, neden benim ışığımı çalmaya geldiniz?

"Vera'ya zarar vermeye gelmediniz mi yani?" diye sordu Sachi temkinle, diğer gezegenlerin parşömenlerini ve küre haritalarını taşıyan Ike'a.
"Tabii ki hayır. Bence Vera'dan çok iyi bir yardımcı olur." diye yanıtladı. Elindekileri yere koyduktan sonra ellerini birbirine vurdu. "Onu seviyor musun?"
"Ben mi? Hayır, hiç de bile!". Yaşlı bilgenin gerçek duygularını anlamasından endişelenen Sachi gözlerini kaçırdı.
Fotoğraflarla dolu bir kutuya uzandı. Rastgele birkaç tanesini aldı. Her fotoğraf farklı bir güzelliği gösteriyordu.
"Şunlara bak... Hepsi, bir tek bana aşık olduğunu söyledi ama gerçekten öyle miydi? Ben, onların sayısız sevgililerinden biriydim sadece."
Sachi, bu deyişi ne zaman veya nerede duyduğunu hatırlamıyordu ama bir anlık sinirle ağzından kaçırdı:
"Madem elinizde o kadar çok yıldız var, neden benim ışığımı çalmaya geldiniz?"

Vera'nın Melankolisi (V)

Vera'nın Melankolisi (V)
Vera'nın Melankolisi (V)NameVera'nın Melankolisi (V)
Type (Ingame)Görev Eşyası
FamilyBook, Vera'nın Melankolisi
RarityRaritystrRaritystrRaritystrRaritystr
DescriptionGalaksiler arası yolun kenarında piknik yapmak yasaktır! Yolda kaza yaşanması durumunda kazaya sebebiyet veren tanrı bile olsa hesap verecektir!
Basit bir köy, zaman ve mekandaki her yere açılan bir çalışma odası kapısı... Tanrılarla çay içmekten tutun zamanın içinde saklambaç oynamaya kadar her şey mümkün. Vera'nın muhteşem macerası tüm hızıyla devam ediyor!
-Yol Kenarında Piknik-
Ike şekerleme yaparken, hizmetkarları arasında korkunç bir savaş çıkmış.
Usta büyücü, kendisine hizmet etmeleri için birçok tanrıya ve iblise boyun eğdirmiş. Devrinin en güçlü büyücüsü olan Ike, bir sözlükteki kelime sayısından daha çok tanrı ve iblisi komuta ediyormuş. Yine de emri altındakilerin en güçlüsünün kim olduğu bilinmiyormuş. Tanrılar ve iblisler, bunun cevabını savaşarak bulmaya karar vermiş.
Ne tanrı ne iblis olan üç kişiyi yanlışlıkla kendilerinden sanmaları, büyük talihsizlik olmuş. Bunlar Prenses, Sachi ve Vera'ymış.
Ike sadece iki saat kadar uyumuş ancak bu sürede üç yıldız çoktan yok olmuş bile!

"Seni neden koruyayım?" demiş Prenses. Elini çekmiş ve dev iblis göz yuvaları yerinden çıkmış bir halde yere düşmüş.
Andromeda İmparatorluğu'nun egemen ırkı şirin ve tatlı görünse de avuçlarında iki özel ağızları varmış. Bunlarla, sevdiklerinin ve yok ettikleri düşmanlarının gözlerini oyarlarmış.
"Dost değil miyiz?" diye soran Vera, suratındaki kanı silerken Prensesin sözlerine kırılmış.
Prensesin ağzından "Evet... Tabii." sözcükleri çıkarken yüzü kızarmış ve kafasını çevirmiş. "Olanlar yüzünden seni tek dostum olarak görüyorum zaten. Senden bahsetmiyordum, Vera."
Ejderhanın çentikli dişleri üzerine kapanırken, Sachi "Hayır!" diye bağırmış.
Dev ejderha, "Şimdi bana teslim oluyor musunuz?" demiş alaylı bir şekilde. "Teslim olun ve değersiz, aşağılık sıçanlar olduğunuzu kabul edin, ben de yaşamanıza izin vereyim!"
"Teslim oluyorum! Teslim oluyorum! Bırak beni!" diye bağırmış Sachi.
"Senin alçak türünden gelen bir sürüngenin, böyle aptalca laflar etmemesi gerektiğini bilmesi lazım! Sarayımdaki gekolar bile seni paramparça edebilir." Prenses bileklerini kıvırmış.
Ejderha onu göğe fırlatırken, Sachi "Hayır! Benim bu işle ilgim yok!" diye bağırıyormuş.
İşte böylece Andromeda'nın egemen ırkları ile kadim dev ejderha arasındaki savaş sona ermiş.

Buradaki kıssadan hisse nedir? Teslim olursan canın yanmaz.
Sachi mücadelenin dışında kalmış ve terliğiyle vurarak Ike'ı uyandırmış. Vera da Prenses'in koruması sayesinde hayatta kalmış.
"Ah! Seni ahmak! Seni görmek bile midemi bulandırıyor. Yanıma yaklaşma! Benimle konuşma, bana bakma, benimle aynı havayı bile soluma seni aşağılık pislik!" Prenses, Sachi'den hiç hoşlanmıyormuş.

Vera'nın Melankolisi (IX)

Vera'nın Melankolisi (IX)
Vera'nın Melankolisi (IX)NameVera'nın Melankolisi (IX)
Type (Ingame)Görev Eşyası
FamilyBook, Vera'nın Melankolisi
RarityRaritystrRaritystrRaritystrRaritystr
Description"Vera çok güzel, evrendeki parlak bir yıldıza benziyor... Bir de bana bak..." "Bu yaştaki oğlanlar yaşıtları kızlardan hep daha küçük olur."
Gençlik yıllarını karşılamak için çocukluk döneminden vazgeçmek gerekir. Bunu düşünmek için hâlâ geç değil. Vera'nın asıl melankolisi şimdi başlıyor.
-Hiçlik Dalgalarında Bekleyen Ölüm-
Vera ve Sachi büyüdükçe, dört arkadaşın birbiriyle ilişkilerinde tarif edilmesi zor küçük değişiklikler gerçekleşmiş.
"Bahane bulmayı kes." demiş Sachi, Ike'a. "Onun hislerine hiçbir zaman karşılık vermesen bile, Vera senin peşinden koşmayı bırakmayacak."
Ike uzak diyarları ve bilinmeyeni, yani keşfedilmeyi bekleyen yerleri temsil ediyordu. Cesur insanlar uzak diyarlara yerleşmeyi değil, oralara hayranlık duymayı ve bu hayranlığı sonsuza dek sürdürmeyi ister.
Ike, "Bu durumu nasıl ele alırsan al fark etmez. Bin yaşında olmak, yaşlı olmak demektir." diye karşılık vermiş.
"O zaman hepimiz yaş bakımından dengiz." demiş Prenses neşeyle söze karışarak.

Sachi aşkını ilan etmek için cesaretini topladığında, başlarına o korkunç şey gelmiş.
Ike ile Vera'nın büyüklerle ilk karşılaşmalarında onlardan aldıkları kadim kılıcı hatırlıyor musun? İşte o kılıç, Ike'ın kaderini gerçekleştirmesi için ihtiyaç duyduğu şeymiş ama kılıcın keskin yanı Vera'nın parmağını kesince, kadim ve zararlı bir virüs Vera'nın yaşam gücünü alıp götürmüş.

"Bunların hepsi senin suçun!" diyerek Ike'ın yakasına yapışmış Sachi. Bu olay başlarına gelmeseydi, Ike olanları gülerek geçiştirebilirmiş çünkü kaba biri değilmiş ama bu sefer Sachi'nin eline vurarak onu uzaklaştırmış.
"Zamanı nasıl geri sarabileceğini biliyorsun! Vera'yı kurtarmak için lütfen zamanı geri sar!" diye Prenses yalvarmış bile.
"Anlamıyorsunuz. Yalnızca gelecek geçmişi kurtarabilir, geçmiş geleceği kurtaramaz." demiş Ike ve kanayana dek dudağını ısırmış.

"Yerel efsanelerde Gümüş Çağdan bahsedilir. Bu çağda, insanların iki yüz yıl sürebilen upuzun bir çocukluk dönemi geçirdikleri ancak bu durumun onların kısa süren yetişkinlik dönemlerine katlanmalarını zorlaştırdığı söylenir."
Diğerleri için çocukluk dönemi çoktan bitmiş ama gençlik asla ulaşamayacakları bir yerdeymiş.
"Vera'nın Melankolisi" Vera'sız devam edecek.

Vera'nın Melankolisi (X)

Vera'nın Melankolisi (X)
Vera'nın Melankolisi (X)NameVera'nın Melankolisi (X)
Type (Ingame)Görev Eşyası
FamilyBook, Vera'nın Melankolisi
RarityRaritystrRaritystrRaritystrRaritystr
Description"Artık yeter. Eve dönelim... Hayal ettiğim en uzak yer senin bulunduğun yer olan Delphi."
Açıklama gecikmiş olsa da Delphi'nin Yunan mitolojisinin merkezi olduğunu bilmelisiniz. Vera'nın Melankolisi mükemmel bir şekilde sona eriyor... mu acaba?
-Vera'nın Melankolisi-
Sachi, Ike ve Prenses, Vera'yı hayata döndürmek için yirmi yıl süren heyecan dolu muhteşem bir yolculuğa çıktı. Yolculukları esnasında üç arkadaş, Sinyor Inferno ile savaşmaktan tutun Yıldız Yutanı katletmeye kadar birçok şey gerçekleştirdi. Hatta iki galaksiyi ve Galaksi İmparatorluğunu kurtaran bu üçlü, dört farklı acımasız yıldızlar arası solucan türünün kökünü de kazıdı.
Vera gözlerini açtığında, kendini artık kozmik bir kahraman olan Sachi'nin kollarında buldu.
Andromeda'daki baskın türler için yirmi yıl birkaç saniyeden farksız olduğundan, Prenses her zamanki kadar güzeldi ancak yüzünde mutluluğunu ve şaşkınlığı gösteren ilginç bir ifade vardı.
Maceraları esnasında bir gözünü kaybeden Sachi, artık uzun boylu ve yapılı bir delikanlıydı. Gözyaşları Vera'nın omuzlarına damlıyordu. Hâlâ kolayca ağlayan biri olsa da artık eskisi kadar akılsız değildi.
Ike, geçen yıllarda çok değişmemişti ve hâlâ eskisi gibi gülümsüyordu.
Hazırlanmaya başlayan Ike, "Ben zamanın yankısından ibaretim." dedi. "Daha önce de demiştim. Dengenin kadim kuralları benden biraz daha güçlü olduğu için geçmiş geleceği değiştiremez. Ancak sonsuz ihtimallere sahip gelecek, dünyayı kurtarabilir."

Ike, Sachi'yi yirmi yıl önceki haline, yani yolculuğa çıktıkları günkü haline döndürdü. Dört arkadaş arasında sanki hiçbir şey değişmemiş gibiydi ancak bir zamanlar ortak paydaları olan masumiyeti kalıcı olarak kaybettiklerinin farkındaydılar.
"Benim yüzümden çocukluğunu yaşayamadığın için özür dilerim." dedi Ike, Sachi'ye. "Artık hak ettiğin gençliği yaşayabilirsin."
"Senin için evrendeki tüm harikaları gördüm ve çocukluğum bu şekilde sona erdi." dedi Sachi, kaderindeki kızın önünde tüm cesaretini toplayarak. "Sen yanımda olmazsan asla gençliğime ulaşamayacağım."

Vera'nın cevabı ne olacak?
Editörün notu: "Vera'nın Melankolisi"nin yazarı, kitabın ilk dokuz cildinden elde ettiği gelirle hayatını yaşamaya gitti. Evrende bir yerlerde ona rastlarsanız, lütfen ona bir sonraki cilde acilen ihtiyacımız olduğunu anlatmamıza yardımcı olun.

Vera'nın Melankolisi (IV)

Vera'nın Melankolisi (IV)
Vera'nın Melankolisi (IV)NameVera'nın Melankolisi (IV)
Type (Ingame)Görev Eşyası
FamilyBook, Vera'nın Melankolisi
RarityRaritystrRaritystrRaritystr
DescriptionBir özdeyiş der ki: "Parıldayan her şey altın değildir. Bazen kırık bir kalpten sızanlar da parıldar."
Ne olursa olsun gökteki yıldızların altından yapılmadığı, çoğu insanın kalbinin de cam gibi kırılgan olmadığı kesin.
Her neyse, Vera'nın macerası bu bölümde devam ediyor!
-Işıltıların İçinde-
Ike'ın fotoğraf sandığını alıp "Bu fotoğraftaki insanların hepsi çok güzel." demiş Vera.
"Güzeller tabii. Yoksa onları hatırlayayım diye bana bu fotoğrafı bırakma şansları olmazdı."
Ike lafı hiç dolandırmamış. Sonuçta bin yılı aşkın süredir yaşayan galaktik bir bilgeymiş. Yani kızların kolayca incinebileceğini ve başına bela açabileceğini biliyormuş. Ike hiçbir zaman bir kızı aldatmamış. Bunu bir kenara yazın çocuklar.
"Yıldızlı ev sahibini gördükten sonra, hatıra olsun diye yıldız şeklinde mücevherler yapıyorum." diyerek devam etmiş. "Ama tüm evrende parıldayan yıldızlar kimseye ait değil. O yüzden onları çalmak neredeyse imkansız."
Söylediklerini anlamamış Vera. "Ne demek istiyorsun?"
"Aptal dostumuz yanımızda olmadığı için onun yerine söylüyorum bunları. Aldırış etme. İnsanlar daha çok genç."

Sachi, Andromeda İmparatorluğu Prensesine yönelerek yüksek bir sesle: "Seninle Ike'ın arasını yapacağım ben." demiş.
"Ne?"
"Vera'yı severim ama..."
"İğrenç, sıkıcı. Kapat o çeneni seni solucan. Sesini duyunca bile tüylerim ürperiyor. Ben zaten Vera'yı arkadaşım olarak görüyorum. Onu senin gibi yüreksiz birine emanet etmem."
"N-ne?"

Vera'nın Melankolisi (VI)

Vera'nın Melankolisi (VI)
Vera'nın Melankolisi (VI)NameVera'nın Melankolisi (VI)
Type (Ingame)Görev Eşyası
FamilyBook, Vera'nın Melankolisi
RarityRaritystrRaritystrRaritystr
DescriptionBir zamanlar imparatorluğun tüm bayramları hakkında kitap yazmak isteyen büyük bir alim vardı.
Bu konuyu detaylı araştırınca her günün bir çeşit bayramla ilişkili olduğunu keşfetti. Bu büyük görevini altı ay sürdürebildi, sonra pes etti.
Merak etmeyin. Bu kitabın yazarı benim, okurlarımı hayal kırıklığına uğratmaya niyetim yok.
-Her Mevsime Özel-
Bu olay gerçekten olmuş olsa da hepsi galaktik büyüklükteydi. Sırada ise epey sıradan bir olay yaşanmak üzereydi, kasaba festivali yaklaşıyordu.
Kendi elleriyle hazırladığı kavurmayı Prenses ve Ike'a servis ederken, "İkinizi bu şehirle tanıştırma sırası nihayet bana geldi demek, ne dersiniz?" demiş Vera.
Sonuçta, beraber çıktıkları çılgın galaktik yolculukta yaşanılan olayları Prensesin ve Ike'ın açıklaması gerekiyormuş. Zaten Vera'nın onlara sunabileceği tek bilgi memleketiyle ilgiliymiş.
"Sonra yüce kralın ilk ulağı, cesur şövalye Huffman uçsuz bucaksız okyanuslardan ve nehirlerden geçerek batıya doğru iki kıta aşmış. Doğunun cadısı, imparatorluk bilgesine gelecek olursak... Doğuya doğru yol alırken memleketinden geçmiş ve Yer Altı topraklarına gelmiş. Böylece orada buluşmuşlar."
"Öyle mi? Ne kadar ilginç." Hikayeyi pek de umursamayan Prenses, bu durumu Vera'ya çaktırmamak için epey bir çaba sarf etmiş ama o kadar da iyi rol yapamıyormuş.
Masalda anlatılan önemsiz bir konuya değinerek, "Yani yüce kralın başkentinin bulunduğu dünya, şu anda olduğumuz yerin tam karşısında mı yer alıyor? Bunu mu demek istiyorsun?" diye sormuş Ike.
Kafasının arkasını ovuşturan Vera "Hahaha, aslında şöyle bir düşündüm de, gerçekten öyle." demiş hafif sırıtarak.

"Her zaman buradan gitmek istediğimi söylerdim ama sonunda fark ettim ki benim en iyi bildiğim yer burasıymış." Kasabanın yıl dönümü arifesinde böyle bir farkındalık yaşayan Vera, Sachi'nin gözleri önünde ağlamaya başlamış.
"Seni aptal! Vera'yı ağlattın!" diyen Prenses, uçan tekmeyle Sachi'ye saldırmış.

Vera'nın Melankolisi (VII)

Vera'nın Melankolisi (VII)
Vera'nın Melankolisi (VII)NameVera'nın Melankolisi (VII)
Type (Ingame)Görev Eşyası
FamilyBook, Vera'nın Melankolisi
RarityRaritystrRaritystrRaritystr
DescriptionEvrenin uzak kesimlerinde yer alan yıldız kümelerinde az sayıda yaşanabilir gezegen bulunur. Bu gezegenlerin arasındaki mesafeler oldukça fazladır. O nedenle bu bölgede uzay korsanları cirit atar.
Ancak burada uzaydan söz ediyoruz. Yani iskele ve sancak kavramları bilinen anlamlarında kullanılmaz. Uzaydayken "sancak" kavramı uzay gemisinin yön bulmak için hedef alınan yıldıza bakan tarafını ifade eder.
Vera'nın yıldızlarla dolu seyahatinin bir sonraki bölümünde kendinizi, özellikle de yön duygunuzu kaybetmeye hazır olun!
-Galaksi Savaşları-
Ike, telaş içindeki Vera'ya dönüp "Güneşi tekrar canlandırmamız zor değil ama Andromeda İmparatorluğu bu durumdan hoşlanmayacaktır." demiş.
Olay üzerine biraz düşünen Vera, şaşırmış bir şekilde "Prensesin Sachi'yi kaçırdığını mı söylüyorsun?" demiş.
"Bu sonuca nasıl vardın? Sadece Andromeda İmparatorluğu'nun seni ve Prensesi kaçırabileceğini söylüyorum." Sonrasında Ike, galakside yaşayan sayısız canlıyla yüzleşmek için dönmüş.
Bir anlığına durmuş ve şöyle buyurmuş: "Ey galaksi halkı. Buraya Yüce Aziz Kral Lebannin'in daveti üzerine ve kalan birkaç yıldızı canlandırmak için gelmiştim ama görünüşe bakılırsa, Andromeda İmparatorluğu sizin hayatta kalmanızı istemiyor çünkü arkadaşımı kaçırmış."
"Arkadaşının hayatı, galaksideki herkesin hayatından daha mı önemli yani?" demiş Aziz Kral Lebannin yerinden kalkarak. "Madem öyle, ben niye bu yıldızlara hükmediyorum?"

Nihayet Aziz Kral tek başına tehlikeli bir maceraya atılmış, Andromeda İmparatorluğu suikastçılarının hakkından gelmiş ve Prenses ile Sachi'yi kurtarmış. Ardından Ike ile aralarında bir konuşma geçmiş.
"Andromeda'nın en güçlü ırkının hakkından gelebileceğini pek düşünmemiştim." demiş Ike. "Onlar güçlü ve çetin canlılar. Aziz Kral olma uğruna, kutsal ejderhayı yendiğin de doğrudur o halde."
"Aslında ben, o kutsal ejderhanın ta kendisiyim. Lebannin'in vücuduyla bütünleştim ve artık onun isteklerine göre hareket ediyorum."
"Ne?" Ike duydukları karşısında biraz şaşırmış.
"Doğru duydun. İkinci Prensesin hoşlandığı kişiden bahsetmiyor muyuz? Tam içeri girdiğimde onlar..."
"Ne dedin?" demiş Ike, bu kez epey bir şaşırmış halde.

Vera'nın Melankolisi (VIII)

Vera'nın Melankolisi (VIII)
Vera'nın Melankolisi (VIII)NameVera'nın Melankolisi (VIII)
Type (Ingame)Görev Eşyası
FamilyBook, Vera'nın Melankolisi
RarityRaritystrRaritystrRaritystr
DescriptionKızların pijama partisinde erkeklerin ne işi var! Kızlar kutsaldır, tıpkı altın çağın tanrıları gibi.
Vera, Prenses, Aziz Kral Lebannin ve Galaktik Sürünün alfa kadını Ur'dan oluşan dörtlüyü gecenin geç saatlerine kadar sürecek koyu bir sohbet bekliyor.
-Kızlar-
"Yanlış anlaşılma oldu diyorum! Beni yemek üzereydi." diye açıklama yapmış Sachi.
Gözlüğünü düzelterek "Seni yemek istediğini hiç sanmıyorum." demiş Ike. "Andromeda İmparatorluğu'nun en güçlü ırkının üyeleri, avuçlarındaki organlar sayesinde karşısındakinin gözlerini yuvasından çıkarıp yiyebiliyormuş."
"Daha önce bu olaya şahit olmuştum. Taş emen balıklar gibi bir şeye benziyor." cümlesini sonlandırırken bir irkilme gelmiş Sachi'ye.
"Bırak sözümü bitireyim." Ike kendi gözlerine dokunmak istemiş ama parmakları gözlüğüne çarpmış. Gözlüğünü çıkarıp sol gözüne dokunmuş. "Göz yemelerinin iki anlamı var. Birincisi adanmışlık..."
Sonra sağ gözüne dokunmuş. "İkincisi de sevgi."
Acaba bu iki seçenekten hangisini amaçladıklarını düşünerek, Sachi de iki gözünü ovuşturmaya başlamış.
"Neyse, prensesin aradaki farkı anladığını sanmıyorum. Kendini ona adayanlar, fethettiği yerler ve onu sevenler... Prensese göre bunların birbirinden hiçbir farkı yok. Onlar, imparatorluğun taht savaşlarında kendisine zarar veremeyen insanlar sadece..."
"Hımm. Andromeda İmparatorluğu suikastçılarının onu kaçırmasına şaşırmamak gerek. Bir taşla iki kuş vurmak gibi, değil mi?"
"Taht savaşına karışmam. Onu daha çok destekleyebilmen için sana yardımcı olabilirim sadece."
"Bizim aramızda öyle bir şey yok! Hem en çok benden nefret etmiyor mu zaten?"

Peki kızlar tam o anda ne konuşuyormuş? Bunu hiçbir zaman öğrenemeyebiliriz.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

TopButton