Bir Kılıç Efsanesi

IconNameRarityFamily
Bir Kılıç Efsanesi (I)
Bir Kılıç Efsanesi (I)4
RarstrRarstrRarstrRarstr
Book, Bir Kılıç Efsanesi
Bir Kılıç Efsanesi (II)
Bir Kılıç Efsanesi (II)4
RarstrRarstrRarstrRarstr
Book, Bir Kılıç Efsanesi
Bir Kılıç Efsanesi (III)
Bir Kılıç Efsanesi (III)4
RarstrRarstrRarstrRarstr
Book, Bir Kılıç Efsanesi
Bir Kılıç Efsanesi (IV)
Bir Kılıç Efsanesi (IV)4
RarstrRarstrRarstrRarstr
Book, Bir Kılıç Efsanesi
Bir Kılıç Efsanesi (V)
Bir Kılıç Efsanesi (V)4
RarstrRarstrRarstrRarstr
Book, Bir Kılıç Efsanesi
Bir Kılıç Efsanesi (VI)
Bir Kılıç Efsanesi (VI)4
RarstrRarstrRarstrRarstr
Book, Bir Kılıç Efsanesi
items per Page
PrevNext
Table of Content
Bir Kılıç Efsanesi (I)
Bir Kılıç Efsanesi (II)
Bir Kılıç Efsanesi (III)
Bir Kılıç Efsanesi (IV)
Bir Kılıç Efsanesi (V)
Bir Kılıç Efsanesi (VI)

Bir Kılıç Efsanesi (I)

Bir Kılıç Efsanesi (I)
Bir Kılıç Efsanesi (I)NameBir Kılıç Efsanesi (I)
Type (Ingame)Görev Eşyası
FamilyBook, Bir Kılıç Efsanesi
RarityRaritystrRaritystrRaritystrRaritystr
DescriptionTersine dönen yıldızlar denizinin ortasındaki gezegende, yüzlerce ışık yılı süren bir savaş patlak verdi... Bu görkemli giriş cümlesiyle yepyeni bir kahramanlık hikayesi başlıyor!
"İmparator Sher hedeflerine ulaşsa bile, bu insanların ne işine yarayacak?"
Savunma Bakanı Faranges pencereden uzaya doğru bakarken, galaksilerin ve yıldızların soluk, beyaz ışıkları saçlarının telleri arasından akıyor gibiymiş.
Yine bu pencereden, bu yıldız okyanusuna ilk bakışını hatırlamış ama o zamanlar hissettiği şaşkınlığı unutmuş. Şimdi yüzlerce ışık yılı uzakta olan memleketine dair rüyalarında gördüğü anıları bile çoktandır silik ve muğlakmış.
"Haddimi aşıyorsam beni affedin Majesteleri, fakat bu savaş çok uzun zamandır sürüyor. Savaşlarımızda sayısız takımyıldızı aştık, çeşitli sinsi yollarla milyonlarca can aldık ve karşımıza çıkan, evrenin her köşesindeki her takımyıldızın valisi ve elçisi olduk. Tek amacımız, İmparator Sher'in hayallerini gerçekleştirmekti. Peki onun büyük hayali bize ne getirdi? Bitmek bilmez şanssızlıklar ve sürekli çoğalan düşmanlar. Artık galaksinin her köşesinde varlar. Bizi yutmaları an meselesi!"
"Kardeşim, sonsuza dek hüküm sürecek olan, içinde korkunun olmadığı ve insanların hiçbir eksiğinin olmadığı bir imparatorluğun hayalini kuruyor. Çoğunluğun kaderini artık azınlık belirlemeyecek. Kimse birbirinden üstün olmayacak ve yetersizlik bile kötü görülmeyecek. Bu büyük hayali anlayamayanlar kenara itilmeye mahkum. Kaderleri böyle."
Prenses Gopatha kafasını sallamış ve sakin ama soğuk bir tonla konuşmuş.
Galaksiler Arası Anti Gerilla Savaşı, ondan bir göz ve bir koldan daha fazlasını almış gibiydi çünkü Faranges ona baktığında, bir zamanlar tanıdığı neşeli genç kadını görememiş.
"Kardeşimin kararına güveniyorum. Kendi çıkarları için hareket edecek biri değildir o. Lütfen gelecekte böyle şeyler söyleme ve şüpheye yer verebilecek ifadelerden kaçın."

Bir Kılıç Efsanesi (II)

Bir Kılıç Efsanesi (II)
Bir Kılıç Efsanesi (II)NameBir Kılıç Efsanesi (II)
Type (Ingame)Görev Eşyası
FamilyBook, Bir Kılıç Efsanesi
RarityRaritystrRaritystrRaritystrRaritystr
DescriptionTersine dönen yıldızlar denizinin ortasında, sahilde yaşayanlar için hiçbir savaş zerre önem taşımaz... Fakat savaşçılar için durum farklıdır, onlar savaşın içinde yaşarlar, savaş onlar için her şeydir.
Tabii ki tamamen Yazata sınıfı savaş gemilerinden oluşan bir armada bile, bunun gibi sağlam bir savunmaya hiçbir hasar veremez.
Amiral Geldafried, imparatorluğun en büyük teknolojik harikasına fazla güvendiğinden, asilerin o an imparatorluk üssünün zayıf noktasına yaklaştığından tamamen habersizmiş. Prenses Gopatha tarafından bizzat tasarlanan ve İmparator Sher'in ismini verdiği yıldız şeklindeki büyük kale Anusharwan, artık asiler filosunun önünde bir yumurta kadar savunmasız ve kırılgan halde bekliyormuş, üstelik anne tavuk yuvada değilmiş.
Bastinu, fışkıran zehirli gazlar ve duvarlardaki deliklerden çıkan element bulutları arasında, peşindeki otomatik mekanik nöbetçilerden kurtulmaya çalışırken, Lachsz Clipper gemisini karmaşık ve dönemeçli havalandırma sisteminden ustalıkla geçirmiş. Gözleri ve kulakları kanla dolmuş. Gemi akılalmaz bir hızla ileri fırlarken, gözleri sadece durmadan birbirine karışan renkler ve ışıklar görmüş.
"İşte beklediğim fırsat."
İtiş sisteminin güç çekirdeği yavaşça görüş alanına girerken, Bastinu böyle düşünmüş.
"Zamanı geldi."
Amiral Geldafried gezegenin yörüngesindeki parlayan küreye bakarken, içinden böyle düşünmüş.
Sonra da gezegene gelişigüzel saldırılmasını emretmiş.
Sonrasında Bastinu kalenin merkezine ölümcül bir saldırı başlatmış.

"Şimdi Prenses Gopatha'nın yüzünü görmeyi çok isterdim."
İkisi de ayrı ayrı ama aynı anda böyle düşünmüş.

Bir Kılıç Efsanesi (III)

Bir Kılıç Efsanesi (III)
Bir Kılıç Efsanesi (III)NameBir Kılıç Efsanesi (III)
Type (Ingame)Görev Eşyası
FamilyBook, Bir Kılıç Efsanesi
RarityRaritystrRaritystrRaritystrRaritystr
DescriptionTersine dönen yıldızlar denizinin ortasında küçük bir adalar grubu yer almaktadır. Her bir adanın kahramanlık ve gündelik hikayelerden oluşan kendine has bir tarihi vardır. Bu kahramanlık hikayesi ise Suruga Şogunluğu döneminde geçmektedir.
On yıl önce...
25 ışık yılı uzakta...

Ulusun yönetimi Suruga Şogunluğunun eline geçince, insanlar acı çekerken sokaklar ızdırap dolu çığlıklarla kaplandı.
O zamanlar Suruga Şogunluğunun lideri Seii Tai Şogun Imagawa Ujizane idi. Dört yıl önce, sonunda İblis Kral Danjouchuu'nun başını kestikten sonra Tai Şogun terör estirmeye başladı.
Özgür kılıç ustamız, işte tam bu zamanlarda ve bu topraklarda yaşamıştı.
Adı Bitchuu Kyuubei'ydi. Halk onu kahraman Shinkurou olarak tanırdı.
Bitchuu Kyuubei, öyle boş gezen bir ronin değildi. Söylentilere göre bir zamanlar Tai Şogun Ekselanslarının en çok güvendiği stratejistiymiş. Ta ki bir gün bir rakibi ona iftira atana kadar. Şogun'un paranoyaklığını düşünürsek, Bitchuu'nun Şogunluktan kaçıp doğaya gitmekten başka şansı yokmuş.

Bugünse Shinkurou, bir dağın eteklerinde durmuş uzakları süzüyordu. Peki nereye bakıyordu?
Geniş çayırların büyüklüğüne mi? Hayır.
Uzaklardaki sıradağlara mı? Hayır.
Önünde uzanan yola mı? Evet! Tabii, dahası da var.

Peki Shinkurou tam olarak nereye bakıyordu?
Kılıç ustasına hizmetleri için pirinçle ödeme yapan çiftçiler korktu ve sormaktan çekindi.

Anlaşılan bu sorunun cevabını sadece sessiz kılıç ustası biliyordu.

Bir Kılıç Efsanesi (IV)

Bir Kılıç Efsanesi (IV)
Bir Kılıç Efsanesi (IV)NameBir Kılıç Efsanesi (IV)
Type (Ingame)Görev Eşyası
FamilyBook, Bir Kılıç Efsanesi
RarityRaritystrRaritystrRaritystrRaritystr
DescriptionInazuma'da bir laf vardır: "Haydutlar, savaşın çocukları değil midir?" Kargaşanın bol olduğu zamanlarda hasat zamanı bile savaş yeri gibidir... Olayların nasıl şekilleneceğini öğrenmek isteyenleri "Bir Kılıç Efsanesi" serisinin son kitabına bekliyoruz!
"Sonbahar geldi. Hasat mevsimi başlamak üzere."
Konuşan Saitou Onisa'ydı.

Ninjalar tehlikelidir. Kendilerini korumakta ve tehlikeden kaçınmakta ustalardır. Savaş ve kargaşa zamanlarında Daimyo için paralı askerlik yaparlar.
Savaşın ortasına doğmuşlardır ve güçlerini, hizmet ettikleri kuvvetli ustalarından alırlar. Ninjaların yolu böyledir.
Tabii savaş bittiğinde, yerini bilemeyip hayal kırıklığına uğramak veya arkalarındaki kuvveti kaybettiklerinde harap olmak da ninjalığın bir parçasıdır.

Imagawa Tai Şogun sonunda ülkeyi birleştirdiğinde, ninjalar artık işe yaramayan av köpekleri gibi oldu. Çoğu ya idam edildi ya da şogunun ordusuna alındı ama bir kısmı kaçmayı başardı ve doğada kayıplara karışarak haydut gibi yaşamaya başladı.
Saitou Onisa'nın hikayesi de tam olarak böyle.

"Acelesi yok. Köylülerin bizim için tahılları hasat etmesini bekleyelim."
Bu kez konuşan Yonemata Tasuke'ydi.

Haydutlar, ya savaşçılıktan sıkılan samuraylar ya da hayatta kalmak için savaşan çiftçilerdir.
Onlar da savaşın ortasına doğmuştur. Güçlerini kurnazlıklarından alırlar ve bu sayede etrafı kasıp kavurma cesareti bulurlar.
Ama savaşlar bittiğinde ve barış yeniden sağlandığında, güçlerinin kaynağı yok olur. Bir gün yaşayan sinekler gibi ortaya çıktıkları kadar hızlı kaybolurlar.

Yonemata Tasuke, sıradan bir çiftçi ailesinin çocuğuydu. Haydutluğa kırklı yaşlarında başladı. Yaşına rağmen yine de büyük bir özgüvenle haydutluğa atıldı ve kısa sürede çete lideri oldu.
Tüm haydutların en kötüsü, baskıcı bir kuvvetle büyük acılar çektirenlerdir.

"Sonra her şeyi yakıyoruz. Kimse kurtulamıyor."

Sesinde, kargaşa dolu bir çağın izleri vardı.

Bir Kılıç Efsanesi (V)

Bir Kılıç Efsanesi (V)
Bir Kılıç Efsanesi (V)NameBir Kılıç Efsanesi (V)
Type (Ingame)Görev Eşyası
FamilyBook, Bir Kılıç Efsanesi
RarityRaritystrRaritystrRaritystrRaritystr
DescriptionTersine dönen yıldızlar denizinin ortasında, dağınık adaların ücra köşesindeki sıradan bir köyde zor zamanlardan geçen bir ronin, bir grup çiftçiyle ittifak kurar. Haydutlara karşı büyük bir savaş yaklaşmaktadır...
Asada Köyü'nün arazisi hilal şeklindeydi.
Shinkurou, bunu bataklığa ilk girdiğinde fark etmişti.
Dağın tepesinde pusuya yatıp araziyle kendini koruyacaktı ve yükseklerden aşağı saldıracak şekilde yeteri kadar köylü toplayabilirse, düşmanı yenmek kolay olacaktı. Özellikle de haydutlar yolculukları sırasında yorulacağı için ekstra kolay olacaktı. Ayrıca köylüler haydutlardan daha kalabalıktı, bu yüzden etraflarını her yönden sarmak zor olmayacaktı.

Bu planın karşısındaki en büyük engel köylülerdi. Haydutları vadiye çekmek için küçük bir grubun, kolay bir hedef olarak yem görevi görmesi gerekiyordu. Ne yazık ki uzun süre baskıcı bir yönetime maruz kalıp sonrasında mevcut Şogunluğun katı ve insafsız vergilerine katlandıkları için, herkesin kendini kurtarması anlayışı akıllarında yer edinmişti. İnsanları yem olmaya ve diğerlerinin çıkarı için kendilerini feda etmeye nasıl ikna edecekti?

Bir sorun daha vardı. Savaş zamanında bu durumda kalan bir samuray ordusu, pusularının etkisini artırmak için kesinlikle ateşi kullanırdı. Dağdan gelen rüzgar, ateşin hızla yayılmasını sağlardı ve düşmanı vadiye sıkıştırarak ağır bir darbe vururdu.
Tabii bunlar, topraklarını ve köylerini korumak isteyen bir çiftçi topluluğuydu. Evlerini ve tahıl ambarlarını yakmalarının iyi bir fikir olduğuna asla ikna olmazlardı. Tabii ki bu anlaşılır bir şeydi ama haydutları yenemezlerse, sonları çok daha kötü olacaktı.

Shinkurou sessizce oturdu ve bu ikilemi düşünmeye devam etti.

Bir Kılıç Efsanesi (VI)

Bir Kılıç Efsanesi (VI)
Bir Kılıç Efsanesi (VI)NameBir Kılıç Efsanesi (VI)
Type (Ingame)Görev Eşyası
FamilyBook, Bir Kılıç Efsanesi
RarityRaritystrRaritystrRaritystrRaritystr
Description"Aslında uzayda yapılan büyük savaş, on yıl önce o çorak gezegende sıradan insanlar arasında yaşanan silahlı çatışmadan farklı değil." Yakında o adamın adı aynı İmparatorun adı gibi tüm Galakside bilinecek.
"Kaptan, lafa bodoslama girdiğim için özür dilerim ancak o toplantı boyunca uyuyordunuz."
"Ha? Demek fark ettin."
"Tabii. Dimdik oturuyordunuz ancak bunu daha önce birçok kez gördüm. Kaptan, dövüş ustası olarak eğitiminizi bu şekilde kullanmamanızı rica ediyorum. Filo komutanı bunu duyacak olursa yazılı bir raporla paçayı kurtaramazsınız."
Mahasti böyle demişti ancak aslında kimse komutana dokunmaya cesaret edememişti. Müttefik Filo Komutanlığı aralarında kurduğu hassas dengede Shinkurou ve şimdi basit bir telaffuz ile "Semimaru" olarak da bilinen orta yaşlı kaptanı ve üstü Bitchuu Kyuubei'yi herkes kendi tarafına çekmeye, böylece bu dengeyi kendi lehine çevirmeye çalışıyordu.
Bunlar tam on yıl önceydi...
Shinkurou sessiz sedasız düşünüyordu.

Asada Köyü'nde zafer kazandıkları savaş aslında Shinkurou'nun askeri gücüne dair küçük bir testten başka bir şey değildi. Fakat dahil olan taraflar için bu, felaketin başlangıcı olabilirdi.
Beklendiği üzere Tai Şogun böyle yetenekli birinin yabanda tek başına dolanmasına izin vermeyecekti.
Kısa süre sonra Shinkurou her iki gözünü kaybedecek ve hapse atılacaktı.
Bu süreç beş yıl önce Imagawa Klanı, Oome Daimyo klanının kurduğu bir ittifak ordusu tarafından yenilip sonunda liderinin kafası kesilene kadar sürdü. O günden bu yana ülke ve vatandaşları sonunda barışın keyfini çıkarıyordu...
Shinkurou hapisteyken yeni Seii Tai Şogun ona bizzat bunları anlatmıştı.
Shinkurou, hayatı boyunca normal insanların huzur içinde yaşayıp çalışabildiğini görmemişti ve bu garip Tai Şogun da sütten çıkmış ak kaşık değildi. Genel af sadece halkın sevgisini kazanmak için çıkarılırdı.
Düşüncelere dalan Shinkurou kendini tutamadı ve iç geçirdi. Geçmişte ve şimdi onun gibi insanlar isteseler de istemeseler de her zaman fırtınanın tam merkezinde olurdu.

"Bu ülke söz konusu olduğunda benim gibi insanlar haindir. Sanırım tüm evrende bu böyle."
Şogun, oturan Shinkurou'ya baktı ve umarsız bir sesle konuştu.
"İmparatorluk Vergisi artık evrenin bir köşesindeki bu minik gezegenin kaldırabileceği bir şey değil. Ayrıca senin becerilerine sahip biri yıldızların arasında serbestçe gezinmeli."
"Klanın ve edindiğiniz unvanlar o köpek Imagawa tarafından alındı. Bu doğru ancak artık geçmişi arkanda bırak. Bundan sonra adın 'Semimaru'."

Evet. Geçmişi olmayan biri; gözleri artık evrenin birçok güzelliğini göremeyecek biri... Artık evrenin enginliği önüne serilmişti.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

TopButton