Hamavaran Destanı

IconNameRarityFamily
Hamavaran Destanı (Önsöz)
Hamavaran Destanı (Önsöz)3
RarstrRarstrRarstr
Book, Hamavaran Destanı
Hamavaran Destanı (I)
Hamavaran Destanı (I)3
RarstrRarstrRarstr
Book, Hamavaran Destanı
Hamavaran Destanı (II)
Hamavaran Destanı (II)3
RarstrRarstrRarstr
Book, Hamavaran Destanı
items per Page
PrevNext
Table of Content
Hamavaran Destanı (Önsöz)
Hamavaran Destanı (I)
Hamavaran Destanı (II)

Hamavaran Destanı (Önsöz)

Hamavaran Destanı (Önsöz)
Hamavaran Destanı (Önsöz)NameHamavaran Destanı (Önsöz)
Type (Ingame)Görev Eşyası
FamilyBook, Hamavaran Destanı
RarityRaritystrRaritystrRaritystr
Descriptionİşletme modelimizdeki düzenlemeyle birlikte "Hamavaran Destanı" adlı yeni resimli romanın önsözleri bir araya toplandı ve artık ayrı cilt olarak satışa sunuluyor!
Önsöz

Yeni ve verimli bir yazar işe alımı ve "Bu Roman Bir Harika!" yarışmasının büyük başarısı sayesinde, tüm dünyadan gelecek vaat eden yazarlardan oldukça özgün eserler aldık. Tüm dünyadaki yazarlarımıza Inazuma'nın resimli roman endüstrisine destek oldukları için teşekkür etmek istiyoruz. Ayrıca inceliği ve cömertliği için Kanjou Heyeti Başkanı Hiiragi Shinsuke'ye de teşekkür ediyoruz. Bugün, Inazumalı okurlara bunca seçkin eseri sunabilmemizi sizler sağladınız.

Hepinizin bildiği üzere Sakoku Fermanının yayınlanmasından önce, farklı yerlerden birkaç başarılı samuray Inazuma'da görev yapıyordu. Bunlardan biri olan Hamavaran, uzaklardaki yağmur ormanları ülkesi Sumeru'dan geliyor. Oradan şimşeklerin aydınlattığı diyara, bunca yolu kahramanlık yolunda çalışmak için geldi. Hamavaran'ın yaptıklarına dair hikayeler bir zamanlar Şogun Ekselanslarının yönetiminde değişmez sonsuzluğun zirvesinde unutulmuş olsa da sevgili arkadaşım, umut vadeden yazar Pursina'nın güzel anlatımıyla tekrar hayat buldu.

Öncelikle lafı daha da uzatmadan, lütfen "Hamavaran Destanı"nın tadını çıkarın.

Hamavaran Destanı (I)

Hamavaran Destanı (I)
Hamavaran Destanı (I)NameHamavaran Destanı (I)
Type (Ingame)Görev Eşyası
FamilyBook, Hamavaran Destanı
RarityRaritystrRaritystrRaritystr
Description"Bu nasıl olabilir..." Sumerulu sıradan bir alim beklenmedik bir uzmanlıkla görevlendirilerek fırtına ve gök gürültüsü diyarına gitmesi emredilir... Dört tarafı denizle çevrili bir ülkede geçen macera başlıyor!
"Beni endişelendiren denizdeki fırtınalar değil, mezuniyetimin gecikmesi ihtimali..."
Inazuma'ya doğru çıktığı uzun yolculukta Hamavaran'ın aklında bu varmış.

"Tezini zamanında bitirememekten ve mezuniyetini ertelemek zorunda kalmaktan endişeleniyorsun değil mi?"
Bu tanıdık ses, kamarasının dışından gelmiş.

"Sessiz ol. Sen kimsin ki zaten?"
"Ben mi? Kim olduğumun ne önemi var?"

"Haklısın. O kadar önemli biri değilsin."
"Ben öyle demedim."

...

Denizi de gökleri de birbirine katan büyük bir fırtına çıkmış. Hamavaran, pencerenin dışından gelen sakin sesle tartışmaya başlamış. Bu sırada fırtına ve tezini zamanında bitirememek hakkındaki endişelerini de unutmuş.

Tuhaf bir şekilde, Hamavaran kıyıya vardığında pencereden tartıştığı sesin sahibi ortalarda yokmuş.

"Belki de batan bir gemideki kazazedelerden biridir."
Hamavaran bu ihtimali de düşünmüş.

"Hayaletler, Ley Hatlarında bulunan ölülerin anılarıdır" diye düşünmüş Hamavaran. "Geçmiş ile günümüz arasındaki yankılanmanın etkisiyle böyle şeyler olması normaldir. Tabii bunun okyanusun ortasında olması çok tuhaf ama imkansız değil."

"Sen kime hayalet diyorsun? Sensin hayalet!"
Hamavaran, sonunda aklındaki bu karışıklığın belirtilerini açıklayacak mantıklı bir hipotez bulmuş ve eşyalarını alacağı yere gitmiş. Tam bu sırada o tanıdık sesi tekrar duymuş.

Hamavaran Destanı (II)

Hamavaran Destanı (II)
Hamavaran Destanı (II)NameHamavaran Destanı (II)
Type (Ingame)Görev Eşyası
FamilyBook, Hamavaran Destanı
RarityRaritystrRaritystrRaritystr
Description"Ruh çağırma mı? Bizim memleketteki 'ruh koruma' gibi bir şey mi bu yoksa?" Aklındaki sorularla kafası iyice karışan Hamavaran, yeni bulduğu yol arkadaşıyla konuşmaya başlar ve hiç hesapta olmayan bir yolculuğa koyulur!
...
"Gerçekten hayalet misin yani?"
"Hayır! Daha ölmedim bile!"
"Gerçi bir yandan da hiç yaşamadın, öyle değil mi?"
"Şey... Öyle de denebilir."
Bir shikigami olduğunu iddia eden konuşkan küçük kız, taneleri birbirine yapışan pirinçli dangoyu öyle hızlı ve iştahlıca yemiş ki Hamavaran boğulacağından endişelenmiş.

"Bana sorarsan, aslında daha çok çağrılmış bir hayalet gibiyim."
"Yani dediğim gibi. Hayaletsin."
"Hayır. O türden bir hayalet değilim!"
Bu tartışmanın sonunda Hamavaran, kızın "hayalet çağırmak" derken, Sumeru'da "ruhları uzak tutmak" olarak bilinen şeye benzer bir durumu kastettiğini anlamış.
Her iki durumda da hayaletin adıyla bir şarkı söylenerek anlaşma yapılıyor. Dünyanın diğer mistik geleneklerinde de gerçek adını bildiğiniz bir kişiyi kontrol edebilme kavramı yaygın ve bu, insanların en korktuğu durumlardan birini ortaya koyuyor: Başkası tarafından kontrol edilmek.

Böyle farklı konuları düşünen Hamavaran, genellikle görmezden gelinen mistisizm yerine deniz biyolojisini seçtiği için bir kez daha pişman olmuş...
Önce deniz üzerinden Inazuma'ya kadar gitmem gerek. Sonra da tez savunması denen cehennemi aşmam lazım.
Belki şu gürültücü ufaklığa rastlamam benim için iyi olmuştur.

One response to “Hamavaran Destanı”

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

TopButton