| items per Page |
|
Soluk Prenses ve Altı Cüceler (I)
 | Name | Soluk Prenses ve Altı Cüceler (I) |
| Type (Ingame) | Görev Eşyası | |
| Family | Book, Soluk Prenses ve Altı Cüceler | |
| Rarity |  | |
| Description | Teyvat'ta asırlardır anlatılan bir masal. Bu ilk bölümde Gece Diyarı ile Ay Işığı Ormanı'nın hikayesi anlatılıyor. |
| Çok uzun zaman önce Gece Ana, uzaklardaki Gece Diyarı'nı yönetirmiş. Burada yer hiç aydınlanmaz, hiçbir ağaç büyümez ve karanlığın korkunç yaratıkları hariç hiçbir şey yaşamazmış. Gece Ana, tüm günahların kaynağıymış ve onun kötülüğü Gece Diyarı'nda vücut buluyormuş. Ne kalbi ne ağzı olan zalim Gece Ana'nın gözleri, her zaman Gece Diyarı'ndaymış ve Gece Ana her zaman beklenmedik cezalar verirmiş. Dayanamadığı tek şey ara sıra bulutlardan ay ışığının sızmasıymış. Karanlığın duvarlarını delen ışık, onu hep rahatsız edermiş. Gece Ana'nın hükmetmediği tek yer Ay Işığı Ormanıymış. İnsanlar, parlak ay ışığının ve onun yaşayanlara getirdiği lütfun tadını sadece orada çıkarabiliyormuş. Ay Işığı Ormanı Krallığındaki herkesin teni ve saçları açık renkli, gözleri ise açık mavi olurmuş. Belki de güzellikleri güneş ışığının olmaması ve ay ışığının onları beslemesinden geliyordur. Bu sayede, ormanın sınırlarında yaşayan korkunç yaratıklardan farklı görünüyorlardır. |
Soluk Prenses ve Altı Cüceler (II)
 | Name | Soluk Prenses ve Altı Cüceler (II) |
| Type (Ingame) | Görev Eşyası | |
| Family | Book, Soluk Prenses ve Altı Cüceler | |
| Rarity | | |
| Description | Teyvat'ta asırlardır anlatılan bir masal. Bu bölümde Soluk Prensesin Işık Prensi ile tanışması anlatılıyor. |
| Bu krallığın hükümdarı, kar gibi beyaz tenli güzel bir prensesti. Ay gibi parlak cildi, saf gözleri ve kibar bir ruhu vardı. Krallıktaki insanlar ona sadık kalmaya yemin etmişti. Onu Soluk Prenses adıyla anarlardı. Soluk Prenses, krallığını nezaket ve kibarlıkla yönetirdi. Halkı için neyin en iyisi olduğunu her zaman bilirdi. Onun yönetimindeyken, Ay Işığı Ormanı halkı Gece Ana'nın gazabından hiç korkmadı, karanlıkta gezinen yaratıklar da ormana girmeye hiç cüret edemedi. Tabii Prensesin kendi dertleri vardı. Onun gözünde, gece vakti gökyüzünden sarkan gümüş rengi ay, ışığın geçebildiği küçük bir delik gibiydi. Işığın kaynağını bulunca, dünyayı öbür taraftan görebileceğini düşünüyordu. Diğer herkes gibi Soluk Prenses de sık sık sarayının önündeki taşın üzerinde oturur ve ay ışığının ötesindeki dünyayı hayal ederdi. Prenses kendi kendine "Halkımı bir gün oraya götürebilecek miyim?" diye düşündü. "Götürebileceksin." Prenses cevabı duyunca şaşırdı. Arkasını döndü ve genç bir prens gördü. |
Soluk Prenses ve Altı Cüceler (III)
 | Name | Soluk Prenses ve Altı Cüceler (III) |
| Type (Ingame) | Görev Eşyası | |
| Family | Book, Soluk Prenses ve Altı Cüceler | |
| Rarity | | |
| Description | Teyvat'ta asırlardır anlatılan bir masal. Bu bölümde Soluk Prenses ile Işık Prensi'nin Ay Işığı Ormanı'nı kurtarma kararı anlatılıyor. |
| Prens, şaşıran Prensese "Ben dünyanın diğer ucundaki Işık Krallığının Prensiyim." dedi. Prens sıra dışı bir ışıkla parlıyordu. Ay Işığı Ormanı halkı hiç böyle bir canlılık görmemişti. Prens ormanda yürürken etrafındakiler hayat buluyordu. Yeni yapraklar filizleniyor, Prenses ve halkı güçleniyordu. Prens onları kurtarmaya gelmişti. Sonunda Prensesi karanlıktan kurtarıp gölgelerin olmadığı bir krallığa götürecekti. Prens bunu açıkça söylemese de, Soluk Prenses yıllarca meditasyon yaptığı için Prensin gelebileceği ihtimalini hissetmişti. Prense sordu: "Ayın öbür tarafı nasıl bir yer?" Prens daha önce yüzlerce kez ona Işık Krallığından bahsetmişti ama o an Prens, Prensesin bunu kendi gözleriyle görmek istediğini anladı. Halkını kurtarmaya yemin eden Prenses ve Prens, Ay Işığı Ormanı'ndan ayrılıp el ele Gece Diyarı'nın karanlık ormanına girdi. |
Soluk Prenses ve Altı Cüceler (IV)
 | Name | Soluk Prenses ve Altı Cüceler (IV) |
| Type (Ingame) | Görev Eşyası | |
| Family | Book, Soluk Prenses ve Altı Cüceler | |
| Rarity | | |
| Description | Teyvat'ta asırlardır anlatılan bir masal. Dördüncü bölümde Soluk Prenses, Işık Prensi ve Altı Cüceler arasında geçen görüşme anlatılıyor. |
| Prens ve Prenses kara alevlerle yanıp tutuşan bataklığı geçip zehirli mantarlarla dolu mağarayı aştı ve sonunda Cüceler Krallığı'na geldi. Dalların arasından çıkan tuhaf görünümlü bir cüce yalvardı: "Ay Işığı Ormanı'nın Prensesi, lütfen beş kardeşimi kurtarın. Bu nezaketiniz karşılığında size sadakat yemini edeceğiz." Cücelere acıyan nazik Prenses, onlara yardım etmeye söz verdi. Karanlık dağlara tırmandılar ve tepedeki kör cüceyi kurtardılar. Kör cüce çok özür dileyerek "Ah ne aptalım. Daha iyi görebilmek için buraya kadar tırmandım." dedi. Diğer bir cüceyi çamurlu bir bataklıktan çıkardılar. Bu cüce ahmağın biriydi. Ahmak cüce gülerek Prensese teşekkür etti. Gece Yaratığının yaşadığı mağaraya girdiler ve bir cüceyi sarkıtın tepesinden kurtardılar. Bu cüce çekingendi. Çekingen cüce, "Böbürlenmek gibi olmasın ama buraya Gece Ana'nın yaratıklarıyla ölümüne dövüşmeye geldim." diyerek durumu açıkladı. Çorak bir araziye çıktılar ve kumlara batmış bir cüce buldular. Solgun ellerini ovuşturan cüce, sırıtarak "Bahçeme bakmak istemiştim ama nasıl olduysa kayboldum." dedi. Gölgelerin yuvasına gizlice girdiler ve et yiyen mantarların elinden umursamaz bir cüceyi kurtardılar. Umursamaz cüce iç çekerek, "Yürüyüşe çıkmıştım ama burada mahsur kaldım." dedi. Prenses ve Prens, tuhaf görünen cücenin beş kardeşini birer birer kurtardı. Nazik Prenses onlara şöyle dedi: "Artık hepiniz benim halkımdan olduğunuza göre, lütfen benimle Işık Krallığı'na gelin. Orada körlerin gözü açılır, ahmaklar bilge olur, çekingenler cesurlaşır ve batanlar yeniden ayaklanabilir. Prenses olarak size böyle teşekkür ediyorum." Cüceler bunu duyunca sevindi. Duydukları minneti göstermek için yola çıkarak Prense ve Prensese hizmet ettiler. |
Soluk Prenses ve Altı Cüceler (V)
 | Name | Soluk Prenses ve Altı Cüceler (V) |
| Type (Ingame) | Görev Eşyası | |
| Family | Book, Soluk Prenses ve Altı Cüceler | |
| Rarity | | |
| Description | Teyvat'ta asırlardır anlatılan bir masal. Bu bölümde Altı Cücelerin şeytani planı baş gösteriyor. |
| Dışarıdan bakınca altı cüce Prensese ve Prense sadıktı ve nereye gitseler peşlerinden geliyorlardı ama nihayetinde Gece Diyarı'ndan gelen hain yaratıklardı. Damarlarında kötülük akıyordu. Işık Krallığına giden yolda günler uzayıp daha tehlikeli oldukça, kalplerindeki kötülük yeniden filizlendi. Korkudan kötülük ve kötülükten de hain planlar doğdu. Altı cüce iğrenç planlarını yapmaya başladı. Kör cüce, kör gözlerini açıp açgözlülükle güneşin tadını çıkardı. "Niye Prensi sürekli yanımızda tutmayalım ki? Akılalmaz sözlere güvenmek yerine, güneşin bizimle kalmasını sağlamak en iyisi." Ahmak cüce, uyuz kafa derisini yavaşça sıvazlayarak aydınlık havayı iştahla içine çekti. "Hehehe. Ben... Bence Prensi kaçırıp bizi... Daha zeki yapmasını sağlamalıyız. Öylesi zekice olur!" Çekingen cüce ufak yumruklarını havaya kaldırıp bağırdı. "O alçak, sadece hayatımızı kurtardı diye burnu havada geziyor. Bize hizmetkarı gibi davranıyor. Ona düello teklif edeceğim!" Tıknaz cüce alaycı bir tavırla gözlerini kıstı. Kırışıklıkları, buruşturulmuş bir kağıt gibi görünüyordu. "Kardeşlerim, çok uzun zamandır gölgelerde saklanıyorsunuz. Karanlık, sizlerin aklını bulandırmış. Hayatta kalmak için bize yeni bir hayat lazım. Bence Prensin cesedinden gübre yapalım ki bahçem yeniden hayat bulsun." Umursamaz cüce iç çekti ve suratını astı. "Şu işi çabuk halletsek iyi olur. Onlar olmasa bu kötü düşünceler hiç aklıma gelmezdi. Bu kadar hüzünlenmezdim." Cücelerden biri tartışmaya katılmadı. Bunun sebebi kötü olmaması değildi. Hayatını kurtaran kişiye ihanet etmenin getirdiği suçluluk duygusu, içindeki kötülüğü bastırarak konuşmasına engel olmuştu. Bir kelime bile edemedi. Yine de suçluluk duygusu kötülüğünü tamamen bastıramadı ve tüm cüceler planı kabul etti. Prensin suyuna zehir karıştırmaya karar verdiler. |
Soluk Prenses ve Altı Cüceler (VI)
 | Name | Soluk Prenses ve Altı Cüceler (VI) |
| Type (Ingame) | Görev Eşyası | |
| Family | Book, Soluk Prenses ve Altı Cüceler | |
| Rarity | | |
| Description | Teyvat'ta asırlardır anlatılan bir masal. Bu bölümde Altı Cücelerin hain planlarını nasıl gerçekleştirdikleri anlatılıyor. |
| O zaman Soluk Prenses derin bir uykudaydı ve cücelerin kendisini ve sevgilisini aptal yerine koyduklarından haberi yoktu. Gece vakti gökyüzünün altında, altı cüce ilk hamlelerini yaptılar. Zehir, Soluk Prensesi derince bir uykuya daldırırken, Prens de zehir yüzünden komaya girdi. Altı cücenin planı işlemeye başlamıştı. Uyuyan Prenses, Prense ne işkenceler edildiğinden habersizdi. Rüyasında sevgilisinin vücudu parlak renklerle ışıldıyor ve ışıklar sanki birer saten gibi yumuşakça dağılıyordu. Güneşin hafif ışığı sonunda karanlık bulutları deldi ve canlıları aydınlattı. Batan güneşin turuncu parıltısı, mavi göle karamel rengini verdi ve suyu bal gibi tatlı yaptı. Siyah tepelerde yeni renkler belirdi ve harap olan şehir şekerden bir kaleye dönüştü ama Prenses, Prense adıyla seslendiğinde tek duyduğu şey anlaşılamayan sözcüklerdi. Zavallı Prenses, Prensin artık onun çağrısına cevap veremeyeceğini bilmiyordu. Sessiz gecede şimşekler çaktı ve gök gürüldedi. Altı cüce planını başarıyla tamamladı. Kutlamak için dev bir kazan çıkarıp yosun ve zehirli mantarlarla yoğun kıvamlı bir çorba yaptılar. Tam suçlular ziyafetlerinin tadını çıkaracakken, Prensin parçalanan ruhu kalan tüm gücüyle cüceleri lanetledi. Hayatlarının geri kalanında, dev bir kazanda pişiriliyorlarmış gibi hissettiren bir lanetten muzdarip olacaklardı. Bir daha gün ışığını göremeyeceklerdi. Kutlama sırasında cücelerden biri Prensi kirli bir sofra bezine sarıp, Prensesten yardım istemek üzere karanlık ormana taşımıştı. Prensi uyandırmayı umuyordu. Bunu Prensese hâlâ sadık olduğu için mi, yoksa lanetten korktuğu için mi yaptığını kimse bilmiyor. |
Soluk Prenses ve Altı Cüceler (VII)
 | Name | Soluk Prenses ve Altı Cüceler (VII) |
| Type (Ingame) | Görev Eşyası | |
| Family | Book, Soluk Prenses ve Altı Cüceler | |
| Rarity | | |
| Description | Teyvat'ta asırlardır anlatılan bir masal. Bu son bölümde hikaye sonuca varıyor ve Gece Ana'nın kehanetine yer veriliyor. |
| Bu cüce, Prensin vücudunu kötü arkadaşlarından kaçırıp ıslak çalıların arasına dalmıştı. Hayvanların izlerini takip ederek Soluk Prensesin uyuduğu Saflık Çeşmesini aradı. Cüce, kötü Gece Ana'nın Prensesi bulmuş olduğunu bilmiyordu. Gece Ana, avını takip eden vahşi bir kedi gibi gizlice cüceyi takip etti. Karanlık silüeti ayın ve yıldızların ışığını kapatıyordu. Cüce geldiğinde Prenses çoktan gitmişti. Gece Ana artık kirlenmiş çeşmeden çıkarken, bir baykuşun acı dolu çığlığı duyuldu. "Zavallı yaratık. Efendini görmeye mi geldin?" Gece Ana'nın alçak gülüşünden hiçliğin nefesi yayılıyordu. "Öyleyse ne yazık ki çaresizlikten başka bir şey bulamayacaksın. Sana acıyorum." "O aptal prenses artık zincirlere mahkum. Ay Işığı Krallığını yok ettim ve Prensesin gözlerinin önünde halkını lanetledim. Sonsuza dek yaşayan ölüler olacak, ölüm ile yaşam arasındaki çizgide mahsur kalacaklar. Ne ruhları ne de ay ışığı olacak." Gece Ana'nın sözleri, unutulmuş bir mezara çarpan soğuk yağmur damlaları gibiydi. "Haline bak, zavallı cüce. Acaba efendin, senin yaptıklarını öğrenince ne düşünecek." Korku, cücenin damarlarında yayılıp zayıf kalbini avucunun içine aldı. Gece Ana, cüceyi pişmanlıktan kıvranmaya terk etti ama önce kahrolan cüceye küçük bir umut parçası verdi. Bunu o zamana kadar hissetmediği bir merhamet sebebiyle mi, yoksa cücenin daha çok acı çekmesini görmek için mi yaptığını asla bilemeyeceğiz. "Bin yıl sonra en büyük düşmanım inecek. Elinde, şafağı müjdeleyen bir kılıç ve üzerinde güneşi yansıtan bir zırh olacak. Krallığımı yok edecek ve Prensi canlandıracak. Prenses çektiği sonsuz acıdan kurtulacak. O zamana kadar Gece Diyarı'nda kimseden korkmayacağım çünkü kehanette bahsedilen felaket hariç hiçbir şey, krallığıma son veremeyecek. Sana, efendisini zehirleyen hain köleye gelince... Kader sana hak ettiğini yaşatacak." Sonrasında ise Gece Ana yere çökerek çamurdan ve solucanlardan oluşan bir balçığa dönüştü. Yıkılan cüce, acı ve pişmanlıkla gezindi. Cesedi bir ağacın kovuğuna gizledi ve tek başına gecenin karanlığında kaybolarak inzivaya çekildi. |
5 responses to “Soluk Prenses ve Altı Cüceler”
so interesting the princess and Prince remind of the royal heirs of the battle pass
Is this datamined? Or it’s just fans theory? Because if is truly in the game as data…Then we might have solved most of one of the biggest mysteries in Genshin Impact.
Are these official canon translations, or fanon interpretations?????
seem like canon translation.
From where or what source though? I don’t think any other books other than the first has been revealed in-game.