Teyvat Seyahat Rehberi

IconNameRarityFamily
Teyvat Seyahat Rehberi - Mondstadt
Teyvat Seyahat Rehberi - Mondstadt1
Rarstr
Book, Teyvat Seyahat Rehberi
Teyvat Seyahat Rehberi - Liyue
Teyvat Seyahat Rehberi - Liyue1
Rarstr
Book, Teyvat Seyahat Rehberi
Teyvat Seyahat Rehberi - Inazuma
Teyvat Seyahat Rehberi - Inazuma3
RarstrRarstrRarstr
Book, Teyvat Seyahat Rehberi
items per Page
PrevNext
Table of Content
Teyvat Seyahat Rehberi - Mondstadt
Teyvat Seyahat Rehberi - Liyue
Teyvat Seyahat Rehberi - Inazuma

Teyvat Seyahat Rehberi - Mondstadt

Teyvat Seyahat Rehberi - Mondstadt
Teyvat Seyahat Rehberi - MondstadtNameTeyvat Seyahat Rehberi - Mondstadt
Type (Ingame)Görev Eşyası
FamilyBook, Teyvat Seyahat Rehberi
RarityRaritystr
DescriptionMaceracılar Loncasının çıkardığı bir dergi. Her sayıda Teyvat'tan muhteşem manzaralara yer veriliyor. Bu sayıda Gezgin Alice'in Mondstadt'taki deneyimlerini anlattığı seyahat günlüğünden kısa bir kesit bulunuyor.
-Mondstadt Bölümü-
Teyvat Coğrafyası Özel Basım - Alice'in Mondstadt Günlükleri

Dadaupa Geçidi

Bu vadide bulunan üç dağ yabanisi kabilesi oldukça kalabalık. Vadinin ortasına dev, top şeklinde, dönen bir hücre inşa edip tüm dağ yabanilerini içine atsak nasıl olur? Böylece Mondstadt'taki tüm değirmenleri en az beş yıl çalıştıracak kadar enerji elde edebiliriz. Hatta biraz daha ileri gidip yaşlı ve zayıf dağ yabanilerini öğüterek güçlü olanlara yedirirsek, Snezhnaya'daki gibi dev bir fabrikayı çalıştıracak bir sonsuz devinim makinası inşa edebiliriz!
Bence çok mantıklı.
Ama bu fikri Lisa Hanım'a anlattığımda yüzüme bakıp uzun süre sessizce düşündü. Sonra kibarca konuyu değiştirdi.

Yıldızkapan Uçurumu

Rüzgar Hükümdarı, bana göre biraz fazla disiplinsiz. Ben tanrı olsam, krallığımın böyle düzensiz ve kaba görünmesine izin vermezdim. Doğru yerlere yeteri kadar bomba konulsa, Yıldızkapan gibi büyük uçurumlar bile anında toz olurdu. Arazi daha düz olsa, Mondstadt kesinlikle daha güzel görünürdü.
Ama o yalaka Süvari Yüzbaşı teklifimi hemen reddetti. Hatta bana Yıldızkapan Uçurumu'ndan uzak durmamı bile söyledi.

Rüzgaralan

Rüzgaralan, Mondstadt'ta düz olan tek alan. Tam ortasında dev bir meşe var. Vennessa'nın burada yükseldiği söyleniyor. Uzun zaman boyunca ağacın etrafını inceledim ama fırlatıcı hiçbir teçhizat bulamadım.
Teorimi denemek için etraftan birkaç dağ yabanisi yakaladım. Ne yazık ki en fazla buradan Pınarköy'deki avcıların kulübelerine kadar fırlayıp uçabildiler. Hayal kırıklığına uğradım.

Şahin Sahili

Başarısız olan deneyimim Pınarköy'de karmaşaya sebep oldu. Bu yüzden Favonius Şövalyelerinden Jean Hanım, beni takip ettirmeye başladı. Bütün gün Şahin Sahili'nde gezinmekten başka bir şey yapamadım. Burası o kadar sıkıcı ki anlatamam. Gökte uçan o aptal kartallardan ve şişkin Rüzgar Bodurloplarından çok sıkıldım! En kötüsü de yapacak hiçbir şeyim olmamasıydı!
Öte yandan beni izlemeye gönderilen Kaşif kız, çocuklarla çok eğlendi.

Fısıltı Ormanı

Mondstadt'taki diğer bir orman. Amber adındaki Kaşif buraları avucunun içi gibi biliyordu. Yanında taşıdığı patlayıcı oyuncak dikkatimi çekti. Biraz kurcalasam, bu ormanı ve hatta yakındaki dağları patlatıp toz edebilecek bir şeye dönüştürebilirim.
Teklifimden korktu ama patlayıcıyla dolu bir oyuncak gerçekten güzel bir fikir.
Bir dahaki sefere denemem lazım.

Parlak Taç Kanyonu

Sonunda Favonius Şövalyelerinin peşime taktığı izciden kurtuldum. Berrak Göl'ün kuzeybatı kıyısında bulduğum vadi hâlâ antik makinalar tarafından korunuyor ama Bora Kralı için geçitte nöbet tutan askerler, artık ortalıkta görünmüyor. Bunca zaman sonra geriye sadece aptal dağ yabanileri ve sessiz mekanik muhafızlar kalmış.
Harabe Muhafızlarını dağ yabanileriyle kontrol etme denemem de başarısız oldu. Muhafız parçalara ayrıldı, onun üstünde bağlı olan dağ yabanisine gelince... O korkunç detayları size anlatmayayım. Bu sırada harabelerin yarısı da yıkıldı.

Fırtına Dehşeti'nin İni

Parlak Taç Kanyonu, zalim Bora Kralı Decarabian tarafından inşa edilen antik bir şehrin dev harabesine gidiyor. Şehir, halka şeklinde inşa edilmiş. Anlaşılan şehrin her sakinine, dış ve iç halkaların arasında bir yer verilmiş. Şehrin tam ortasında ise Bora Kralı'nın yaşadığı yüksek kule var.
Bir zamanlar halkının hayatını kontrol etmeye çalışan bu zalim kralın topraklarının harabeleri, bugün tamamen terk edilmiş durumda.
İnsanlar kuleye daha kolay tırmanabilsin diye birkaç kemeri patlattım. Bence güzel durdu. Harabeler artık daha antik görünüyor.

Teyvat Seyahat Rehberi - Liyue

Teyvat Seyahat Rehberi - Liyue
Teyvat Seyahat Rehberi - LiyueNameTeyvat Seyahat Rehberi - Liyue
Type (Ingame)Görev Eşyası
FamilyBook, Teyvat Seyahat Rehberi
RarityRaritystr
DescriptionMaceracılar Loncasının çıkardığı bir dergi. Her sayıda Teyvat'tan muhteşem manzaralara yer veriliyor. Bu sayıda Gezgin Alice'in Liyue'deki seyahat günlüğünden kısa bir kesit bulunuyor.
-Liyue Bölümü-
Teyvat Coğrafyası Özel Basım - Alice'in Liyue Seyahatleri

Dihua Bataklığı

Bishui Nehri'nin kuzey uzantısı bataklığa dönüşüyor. Taş Geçit'in ötesinden güneye doğru baktığınızda, Gümüşotu bataklığının göz alabildiğine uzandığını görebilirsiniz. Bataklığın en güney köşesinde de devasa bir kayanın üzerine kurulmuş bir han var. Burası Wangshu Hanı, tüm bataklıktaki en yüksek nokta. Oradan güneye baktığınızda Guili Ovası'nı görebilirsiniz. Ayrıca Guyun Taş Ormanı da denizin ötesinde görülebiliyor. Hanın üst katında kalan tuhaf bir tip var. Ağzından tek kelime çıktığını duymadım.
Wangshu Hanında öğle yemekleri tam bir ziyafet. Mutfakta aklınıza gelebilecek her türden alet var. Simya pratiği yapmak için ideal.
Simya pratiği konusu açılmışken, benim de patlayıcı katalizörü arayışımda test etmek istediğim yeni şeyler var. Her şey sorunsuz ilerlerse, burada birkaç gün daha geçirip Guili Ovası'na doğru yola koyulacağım.

Guili Ovası

Guili Ovası'na planladığımdan birkaç gün daha erken geldim.
Kayıtlara göre, Hükümdarlar Savaşı öncesinde burası işlek bir pazar yeriymiş.
Buradaki tilkiler ve yaban serçeleri çok büyüleyici, kürklerinin ve tüylerinin kendine has bir parıltısı var ama zararları olduğunu da duymuştum. Liyue'nin yerel halkı, bu hayvanların sürekli olarak Toprak Hükümdarı'na adanan meyveleri yediğinden şikayetçi. Acaba bu şekilde ızgara yapıldıklarında, meyveli bir tatları olur mu ki? Ava çıksam iyi olabilir.
Ana yoldaki geçiş noktasında sıkı bir kontrol var ama orada çalışan muhafızlar dost canlısı. Yerel bazı bitkilerden iksir yaptım ve kekemeliğini çözmesi için muhafızlardan birine verdim. İksir, kekemeliğini tedavi etti ama ufak bir yan etkisi de oldu. Artık kim olursa olsun karşısındakini taklit etmeden duramıyor. Sadece söylediklerini de değil, tavırlarını da taklit ediyor. Taklitlerinin karşıdakine çok benzemesi de enteresan.

Jueyun Gölü

Jueyun Gölü'nün sisli zirvesinde bir yerlerde bir Adeptus yaşadığını duydum. Tam konumu bulut denizinin içinde bir yerlerde. Liyueli otacıların hepsi, bulutların içindeki Adeptus diyarını tüm ihtişamıyla gördüğünü söylüyor. Kişisel tecrübeme dayanarak, bazı mantar türlerini fazla tüketmenin benzer türde görüntülere neden olabildiğini söyleyebilirim.
Bu arazi beni büyülüyor. Taş Sütunların çoğu dağın tepesine değil de yer altına aitmiş gibi duruyor. Buralarda bir yerde yer altı kaynağı olsa gerek. Acaba buradaki suyun tümü çekilse, Jueyun Gölü tekrardan ait olduğu yere, yani okyanus tabanına döner miydi?
Seyahatime eşlik eden Zhongli şimdiye kadar tanıştığım en sert mizaçlı kişilerden biri, ama bu teori ona bile epey komik gelmiş gibi görünüyor. Gülmesini bir türlü durduramıyor.
Tuhaf birisi.

Yaoguang Sahili

Sisin sıklıkla denizden Yaoguang Sahili'ne doğru geldiğini duydum. İyice yoğunlaştığında burnunun ucunu bile göremiyormuşsun. Ne yazık ki buranın sisli zamanlarını görmek için biraz geç kaldım. Talihsiz oldu.
Sahilde çok güzel kabuklar vardı. Acaba kaç tanesi Hükümdarlar Savaşı'ndan beri burada duruyor? Kolye yapmak için birkaç tanesini ipe dizdim ama handaki balıkçı kolyenin üzerine oturup kırdı... Her bir kabuk, balıkçının acımasız poposu altında canice kırıldı. Kurtulan kabuk olmadı.
Onunla da kalmadı, kırılan kabuk parçaları yüzünden yaralandığı için tedavi masraflarını da ödemem gerekti.
Sahilde Bishui Nehri'nin denizle birleştiği yerde, devasa bir sarmal deniz kabuğu duruyor. İçinde de kibar ve yaşlı bir kadın yaşıyor. Ailesinin, bu dev kabukla buraya yüzdüğünü ve burada gemisi karaya vuran kazazedelere yardım ettiğini söyledi. Dev kabuğu kendi kendine giden bir tekne haline getirse, insanları denizden kurtarması çok daha kolay olur.
Üçüncü deniz kabuğu tekne prototipimin de kontrolünü kaybedip patlatınca, kibar yaşlı kadın artık beni denizden kurtarmamaya karar verdi.

Guyun Taş Ormanı

Burası Toprak Hükümdarı'nın deniz canavarını alt ettiği yer. Okyanus tabanına saplanan devasa taş mızrakların bazıları hâlâ suyun yüzeyinde görünse de çoğu uzun zaman önce kırılmış. Biriken Toprak enerjisinden oluşan altıgen Taş Sütunlara bakmak epey keyif verici. Tepeden bakıldığında, okyanusun yüzeyinde belirli bir şekil oluşturmak için kasıtlı olarak bu şekilde düzenlenmiş gibi duruyorlar. Belki de Toprak Hükümdarı'nın taş mızraklarını yıkım getiren bir yağmur gibi fırlatmasının asıl nedeni buydu. Çok tatsız da olsa, belki de her şey büyük bir şakadan ibaretti.
Liyue Limanı'ndan Zhongli, Liyue'nin halk hikayeleri konusunda epey bilgili. Buraya geldiğini hiç görmemiştim. Uzakta Wangshu Hanını görebiliyorum. Muhtemelen geçen gittiğimde tanıştığım tuhaf eleman hâlâ bu tarafa doğru bakıyordur.
Buradaki ley hatlarının akışı Liyue'ye has bir durum. Daha dinamikler, sabit bir akışları yok... Sanki okyanusun derinliklerinde büyük ve amansız bir güç harekete geçiyormuş gibi. Belki de alt edilmiş deniz canavarı hâlâ okyanusun tabanında kıvranıyordur.

Teyvat Seyahat Rehberi - Inazuma

Teyvat Seyahat Rehberi - Inazuma
Teyvat Seyahat Rehberi - InazumaNameTeyvat Seyahat Rehberi - Inazuma
Type (Ingame)Görev Eşyası
FamilyBook, Teyvat Seyahat Rehberi
RarityRaritystrRaritystrRaritystr
DescriptionMaceracılar Loncasının çıkardığı bir dergi. Her sayıda Teyvat'tan muhteşem manzaralara yer veriliyor. Bu sayıda Gezgin Alice'in Inazuma için tuttuğu seyahat günlüğünden kısa bir kesit bulunuyor.
-Inazuma Bölümü-
Teyvat Coğrafyası Özel Basım - Alice'in Inazuma Günlükleri

Yougou Dağı
Narukami Adası'nın kuzey ucundaki bu dağın her yerinde gür kiraz ağaçları yetişir. Bu kiraz ağaçlarının tamamı aralarındaki en büyük ağaç olan ve dağın zirvesinde yer alan Kutsal Kiraz Ağacı ile aynı kökleri paylaşır.
Inazuma'daki tapınaklar arasında en büyüğü olan Büyük Narukami Tapınağı, bu Kutsal Kiraz Ağacına adanmıştır.
Son yıllarda tapınakla Minik Yae ilgileniyordu. Ne kadar da büyüdü! Onu bir daha eskisi gibi kolayca ağlatamayacağımı bilmek beni üzüyor.
Aslında çabucak sarhoş olacağını, ağlamaya başlayacağını ve saçma sapan konuşmaya başlayacağını düşünmüştüm ama içki içme konusunda ona yetişemedim bile... Bu süreçte saçma sapan hareket ettim ve benimle dalga geçip durdu. Beni başına gelenleri hak eden yaşlı bir kadın yaptılar... Pöh.
Ben de o küçük kızla biraz daha dalga geçerim diye düşünüyordum.

Inazuma Şehri
Naganohara denen çocuğa yeni bir havai fişek formülü getirdim. Ama sağırlığını iyileştirebilecek yeni bir ilaçtan söz ettiğimde itiraz edip kabul etmedi.
Bu çocuk patlayıcılar konusunda son derece tutucu. Patlayıcıları her zaman o kadar çok seyreltiyor ki havai fişekler ortamda fiziksel değişikliğe yol açmıyor ve sıkıcı görsel efektler oluşturmak için her zaman farklı metallerin yanmasına bel bağlıyor.
Bunları da sadece atölyesinde test ediyor! Bunun neresi eğlenceli?
Çok yazık, çok yazık!

Kızı Yoimiya ise oldukça farklı bir genç hanımefendi. Festival sırasında bir sürü şeker topladık ve birbirinden farklı formülleri denedik. Çok eğlenceliydi!
Ardından itfaiye ekibinin yanında terk edilmiş bir sahile gittik. Inazuma Şehri'nde huzuru sağlamak için yeni kurallar veya ona benzer saçma sapan bir şeymiş.

Birçok yeni fikri masaya yatırdık, hatta bana yapıcı geri bildirimlerde bile bulundu. Bu kız çok yetenekli. Klee için hazırladığım cennette Yoimiya'nın havai fişek gösterilerinden biri de olsa mükemmel olurdu!
Şu suratsız generalin bizi yakından takip etmesi çok sinir bozucu. Yoksa Yoimiya'nın bazı ekipmanlarını geliştirmesine yardımcı olur, hatta onu alıp götürürdüm.
Bu bana bir süre önce İmparatorluk Mutfağında uçmayı sağlayacak bir ilaç hazırladığım zamanı hatırlattı. Benim hatamdan dolayı patlamış, genç bir tengu savaşçısının sol kanadını öyle bir yaralamıştı ki iyileşmesi on beş gün almıştı. Ona yaralarını iyileştirmeyi teklif ettim ama sanki o günden beri benden kaçıyor...
Neyse, etkilerini görmek için yine de ona biraz ilaç bıraktım.
O olaydan sonra tüm zamanını Tenshukaku'da saklanarak geçiren o malum kişi her hareketimi izlemek için yanıma askerler yollamış. Biraz abartmadı mı?
Bizzat ondan özür dilememe rağmen peşimi bırakmıyor.
Üstelik İmparatorluk Mutfağında deney yapmama izin veren de oydu...

Ayrıca Kamisato Hanım altıncı kez idol grubu davetimi reddetti. Ne kadar üzücü.

Tatarasuna
Tatarasuna, doğal bir halka şeklinde dizilmiş adalardan oluşur. Yüksek dağları denize bakar ve ortadaki büyük, yüksek fırını çevreler. Inazuma'nın Yeşim Çeliği burada üretilir. Inazuma'nın gösterişli kodamanları için, alt edilmiş bir tanrının kanı ve kemiklerinden üretilen cevherden işlenen en iyi silahlara dönüştürülür.
Burası Tenryou Heyetinin en değerli yeridir, bu yüzden burada çalışan işçilere ve teknik uzmanlara özellikle önem verilir.
Tatarasuna'da kaldığım sürede Kagami Gozen adlı bir hanım bana eşlik etti. Buradaki çalışanların lideri gibi görünüyordu ve Şogunlukta resmi görevliydi. Tenryou Heyeti Vekilinin astı olsa da işçilerin önünde denk görünüyorlardı.
Hepsi ona güveniyor ve onu seviyordu. Hatta onun sözlerine Şogun'un sözlerinden daha fazla önem gösterdikleri bile söylenebilir ama Kagami Gozen hep somurtuyor. Hiç de dost canlısı görünmüyor.

Tatarasuna işçileri genellikle kökü, kökeni olmayan, tarihin dalgalarıyla bu kıyılara vurmuş kişilerden oluşuyor. Taşıdıkları sayısız dövme ve söyledikleri işçi şarkıları onları farklı kılsa da ortak bağlarını güçlendiriyor.

Tatarasuna'da yer alan diğer çalışanlar gibi Kagami Gozen'in vücudu da Tatarigami'den yayılan yüksek ısının oluşturduğu yaralarla kaplı. Bunlar dışarıdan gelen birine kısa geçecek bir ömür veya hastalık belirtisi olarak görünebilir ancak burada bu yaralar aileyi tanımlıyor.

Mikage Ocağı'nda kendimce bazı değişiklikler yaptım, birkaç vanayı ve paneli denize attım, etrafını çevreleyen ve eskiden en iyi ihtimalle "hiç yoktan iyidir" durumundaki güvenlik kubbesini iyileştirdim. Bakalım Fontaine'den gelen şu mühendisler buna şaşıracak mı?
Yaşlı Kujou üretimin azalmasından dolayı biraz sinirlenebilir. En azından ocak aşırı ısınmadan dolayı bozulmayacak ve sanırım bir savaş durumunda bile, ki bu savaş kısa sürede patlak verebilir, patlama çok büyük ölçekli olmayacak.
Tabii "büyük ölçekli" derken kendi standartlarımdan söz ediyorum.

Hımm, acaba dahiyane müdahalelerimle savaşın çıkmasını önleyebilir miyim?
Aslında tahminleri doğru çıkmadığında o astrologların yüz ifadesini görmek beni çok mutlu ederdi! Hah!

Yashiori Adası
Yashiori Adası'ndan masmavi gökyüzü gerçekten müthiş bir manzara sunuyor.
Şu ağırkanlı onmyouji, Şogun Raiden'ın yılan tanrısının ya da benzer bir şeyin kalıntılarından sızan çürümenin yayılmasını önlemek üzere buraya çok sayıda "Tılsım" yerleştirdiğini söyledi. Onların dini öğretilerine aşina olduğum söylenemez.
Gözlemlediğim kadarıyla bu lamba direkleri oldukça ilginç. Elektrik Hükümdarı'na adanan eşyalar gibi görünseler de bunları üretmek için kullanılan teknikleri biliyorum.
Aman ya! Bunun bir gezi günlüğü olması gerekiyordu. Ben ise bildiğin sıkıcı bir akademik makale yazıyorum!

Higi Köyü'nün reisi Washizu bizi içtenlikle karşıladı. Izgara balık ve onigiri bir harikaydı!
Ayrıca Nazuchi Sahili adını verdikleri yer dost canlısı korsanlarla doluydu. Keşke bu adada biraz daha zaman geçirebilseydim...
Adadaki madenler ise yoğun şekilde çalışıyordu ama kullandıkları ekipmanlar oldukça ilkeldi. Şogun'un Tatarigami'nin yayılmasını önlemek üzere yerleştirdiği onca tılsıma rağmen birçok madenci şu yılan kemiği kristallerinin etkilerine uzun süre maruz kaldığı için kronik hastalıklara yakalanıyordu.

Onmyoujilerin onlarla birlikte getirdiği Kiraz Çiçekli Pirinç Keki çok lezzetliydi ancak Minik Yae'nin yaptıklarıyla yarışamazdı.

Daha sonra Asase Tapınağına gitsem iyi olacak. O şişko kedinin neler yaptığını merak ediyorum... Geçen sefer onu özel olarak hazırlanan kafesle yakalamaya çalışmıştım ancak o tapınak görevlisi bütün eğlenceyi bozmuştu.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

TopButton