
Table of Content |
Stats |
Skills |
Skill Ascension |
Related Items |
Gallery |
Sounds |
Quotes |
Stories |
Stats
Lv | HP | Atk | Def | CritRate% | CritDMG% | Bonus EM | Materials | Total Materials |
1 | 829 | 19.85 | 52.05 | 5.0% | 50.0% | 0% | ||
20 | 2151 | 51.49 | 135.02 | 5.0% | 50.0% | 0% | ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() | ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
20+ | 2863 | 68.51 | 179.65 | 5.0% | 50.0% | 0% | ||
40 | 4283 | 102.51 | 268.82 | 5.0% | 50.0% | 0% | ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() | ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
40+ | 4789 | 114.6 | 300.53 | 5.0% | 50.0% | 28.8 | ||
50 | 5509 | 131.85 | 345.76 | 5.0% | 50.0% | 28.8 | ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() | ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
50+ | 6183 | 147.97 | 388.05 | 5.0% | 50.0% | 57.6 | ||
60 | 6911 | 165.4 | 433.75 | 5.0% | 50.0% | 57.6 | ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() | ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
60+ | 7416 | 177.49 | 465.46 | 5.0% | 50.0% | 57.6 | ||
70 | 8151 | 195.07 | 511.58 | 5.0% | 50.0% | 57.6 | ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() | ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
70+ | 8657 | 207.16 | 543.29 | 5.0% | 50.0% | 86.4 | ||
80 | 9400 | 224.95 | 589.93 | 5.0% | 50.0% | 86.4 | ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() | ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
80+ | 9905 | 237.04 | 621.64 | 5.0% | 50.0% | 115.2 | ||
90 | 10654 | 254.96 | 668.64 | 5.0% | 50.0% | 115.2 | ||
90+ | 10654 | 254.96 | 668.64 | 5.0% | 50.0% | 115.2 | ||
100 | 11411 | 312.33 | 716.17 | 5.0% | 50.0% | 115.2 |
Skills
Active Skils
![]() | Linnunrata Yolculuğu | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Lauma Ruh Elçisi Dönüşümü geçirir ve sessiz ormanların elçisi haline gelerek 10sn boyunca Dayanıklılık tüketerek ileri doğru atılır. Bu durumdayken Lauma'nın müdahaleye karşı direnci artar ve fazladan Dayanıklılık tüketerek iki defa arka arkaya sıçrayabilir. Ruh Elçisi durumundan çıktığında Ruh Elçisi Dönüşümünün bekleme süresi başlar ve bu süre boyunca Lauma'nın Yüklü Saldırıları Ruh Çağırma Duasına dönüşür: Kısa bir sürenin ardından belirli bir miktarda Dayanıklılık tüketerek önündeki düşmanlara Lauma, Doğanın gücünü çağırarak havadayken yere doğru atılır ve yoluna çıkan tüm düşmanlara hasar verir. Yere vurduğunda | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
![]() | Runo: Karsikko'nun Şafaksız İstirahati | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Sessizce kadim bir ilahi okur ve Dokunma ya da Basılı Tutmaya göre farklı etkiler gösteren bir En az 1 Ayrıca Lauma'nın Element Becerisi veya Donuk Koru Mabedi saldırıları bir düşmana isabet ettiğinde, o düşmanın 10sn boyunca | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
![]() | Runo: Ay İle Çarpan Kalpler | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Tüm canlıların dilekleri, dünyayı aydınlatan ay ışığına dönüşsün. Lauma, kutsal bir kuzey şarkısı söyler ve 18 kademe Lauma, Yakındaki grup üyeleri Çiçeklenme, Aşırı Çiçeklenme, Filizlenme veya Ay Çiçeklenmesi Hasarı verdiğinde 1 kademe Solgun İlahi tüketilir ve verilen Hasar, Lauma'nın Element Ustalığına göre artar. Birden fazla düşmana aynı anda Hasar verilmesi halinde, vurulan düşman sayısına bağlı olarak birden fazla Solgun İlahi kademesi tüketilir. Her Solgun İlahi kademesinin süresi ayrı hesaplanır. | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Passive Skills
![]() | Ay Sembolü Kutsaması: Doğanın Korosu |
Bir grup üyesi Çiçeklenme tepkimesi tetiklediğinde bu Ay Çiçeklenmesi tepkimesine dönüşür. Lauma'nın sahip olduğu her Element Ustalığı puanı, Ay Çiçeklenmesi tepkimesinin Temel Hasarını %0,0175 artırır; bu Temel Hasar en fazla %14 artabilir. Ayrıca grubunda Lauma olduğunda grubunun |
![]() | Donuk Gecenin Işıkları |
Lauma, Grup üyelerinin verdiği Çiçeklenme, Aşırı Çiçeklenme ve Filizlenme Hasarları Kritik Vuruş gerçekleştirebilir. Kritik Oranı %15, Kritik Hasarı ise %100 olarak sabittir. Bu etkilerden alınan Kritik Oranı, bu Element Tepkimelerinin Kritik Vuruş yapmasını sağlayan diğer benzer etkilerden alınan Kritik Oranı ile birikir. Yakındaki tüm grup üyelerinin Ay Çiçeklenmesi Hasarı Kritik Oranı %10 ve Kritik Hasarı %20 artar. |
![]() | Arınma Pınarı |
Lauma, sahip olduğu her Element Ustalığı puanı başına şu bonusları kazanır: ·Element Becerisi Hasarı %0,04 artar. Bu şekilde en fazla %32 artış sağlanabilir. · |
![]() | Orman Duası |
Yakınlardaki Ayrıca Lauma, Kuuvahkiden etkilenen bazı küçük hayvanlara karşı özel bir yakınlık duyuyor... |
Constellations
![]() | "Şarkıdan ve İlahiden Başkasını Okumasın Bu Dudaklar" |
Lauma, Bu süre boyunca yakındaki aktif grup üyeleri Ay Çiçeklenmesi tepkimesi tetiklediğinde, yakındaki aktif karakterler Lauma'nın Element Ustalığının %500'ü kadar Can yeniler. Bu etki 1,9 saniyede bir tetiklenebilir. Ayrıca Lauma'nın Ruh Elçisi Formunun tükettiği Dayanıklılık %40 azalır ve Maks. Süresi 5sn uzar. |
![]() | "Sicim Gibi Örülsün Kuzeyden Nasihatlerle Masallar" |
· |
![]() | "Ne Kurnaz Tilkinin Yolundan Şaşarım" |
Maksimum yükseltme seviyesi 15'tir. |
![]() | "Ne De Yüce Ayının Azametini Ararım" |
![]() | "Hakikate Şahitlik Edebileceksem Eğer" |
Maksimum yükseltme seviyesi 15'tir. |
![]() | "Kanımı ve Terimi Ay Işığına Adarım" |
Bu etki her Donuk Koru Mabedi için en fazla 8 defa tekrarlanabilir. Ayrıca Lauma, Solgun İlahi kademesi varken bir Normal Saldırı yaptığında 1 kademe tüketerek Hasar türünü çevirir ve Element Ustalığının %150'si kadar |
Skill Ascension
Gallery
Sounds
Quotes
Audio Language:
Title | VoiceOver |
Merhaba | |
Sohbet: Ay Işığı | |
Sohbet: Hayvanlar | |
Sohbet: Yolculuk | |
Yağmur Yağdığında | |
Yıldırım Düştüğünde | |
Kar Yağdığında | |
Çölde | |
Günaydın | |
Günaydın | * "Toz ve Lamba Işığı Ağıdı" görevini tamamla. |
İyi Günler | |
İyi Akşamlar | |
İyi Geceler | |
Lauma Hakkında: Sorumluluk | |
Lauma Hakkında: Huzursuz Zihinleri Rahatlatma | * 4. Arkadaşlık Seviyesinde açılır. |
Hakkımızda: Nehirler | |
Hakkımızda: Ağaçlar | * 6. Arkadaşlık Seviyesinde açılır. |
Ay Çarkı Hakkında | * 4. Arkadaşlık Seviyesinde açılır. |
Paylaşılacak Bir Bilgi | |
İlginç Şeyler | |
Ineffa Hakkında | * 4. Arkadaşlık Seviyesinde açılır. |
Aino Hakkında | * 4. Arkadaşlık Seviyesinde açılır. |
Flins Hakkında | * 4. Arkadaşlık Seviyesinde açılır. |
Nefer Hakkında | * 4. Arkadaşlık Seviyesinde açılır. |
Jahoda Hakkında | * 4. Arkadaşlık Seviyesinde açılır. |
Varka Hakkında | * 4. Arkadaşlık Seviyesinde açılır. |
Kuutar Hakkında | * 4. Arkadaşlık Seviyesinde açılır. |
Lauma Hakkında Daha Fazlası: I | |
Lauma Hakkında Daha Fazlası: II | * 3. Arkadaşlık Seviyesinde açılır. |
Lauma Hakkında Daha Fazlası: III | * 4. Arkadaşlık Seviyesinde açılır. |
Lauma Hakkında Daha Fazlası: IV | * 5. Arkadaşlık Seviyesinde açılır. |
Lauma Hakkında Daha Fazlası: V | * 6. Arkadaşlık Seviyesinde açılır. |
Lauma'nın Hobileri | |
Lauma'nın Sorunları | |
En Sevdiği Yemek | |
En Sevmediği Yemek | |
Hediye Alma: I | |
Hediye Alma: II | |
Hediye Alma: III | |
Doğum Günü | |
Yükseltme Hakkında Görüşler: Giriş | * 1. Yükseltme Aşamasında açılır. |
Yükseltme Hakkında Görüşler: Gelişme | * 2. Yükseltme Aşamasında açılır. |
Yükseltme Hakkında Görüşler: Zirve | * 4. Yükseltme Aşamasında açılır. |
Yükseltme Hakkında Görüşler: Sonuç | * 6. Yükseltme Aşamasında açılır. |
Element Becerisi: I | |
Element Becerisi: II | |
Element Becerisi: III | |
Element Becerisi: IV | |
Element Becerisi: V | |
Element Becerisi: VI | |
Element Patlaması: I | |
Element Patlaması: II | |
Element Patlaması: III | |
Hazine Sandığı Açma: I | |
Hazine Sandığı Açma: II | |
Hazine Sandığı Açma: III | |
Düşük Can: I | |
Düşük Can: II | |
Düşük Can: III | |
Düşük Canlı Takım Arkadaşı: I | |
Düşük Canlı Takım Arkadaşı: II | |
Yere Serilme: I | |
Yere Serilme: II | |
Yere Serilme: III | |
Ağır Darbe Alma: I | |
Ağır Darbe Alma: II | |
Gruba Katılma: I | |
Gruba Katılma: II | |
Gruba Katılma: III |
Stories
Title | Text |
Karakter Ayrıntıları | Gece olduğunda Donuk Ayın Çocukları bir "kulede" yaşar. Bu kulenin tepesinde hiç değişmeyen bir dolunay, tabanında ise Hiisi Adası'nın toprakları bulunur. Duvarları beyaz ay ışığından yapılmadır ve herkes içinden geçebilir. Ah, Ay Tanrıçası ne kadar da nazik. Herkes ona inanmasa da, onu tanımasalar da lütfunu kimseden esirgemiyor. Böyle demişti Donuk Ayın Çocuklarının yaşlı rahibesi. Bu sözler havada asılı kalırken, alçak sesle edilen duaların sesleri duyulabiliyordu, ancak Lauma'nın sesi onlardan biri değildi. O, sessizce dolunayı seyrediyordu, tıpkı en inançlı olanlar gibi yalnızca ona sabitlenmişti gözlerini. O da bu kuledeydi şüphesiz. Ayın kendisi, ışığı ve tanrıçasının müritleri tarafından inşa edilen bu kulede doğmuş ve büyümüştü. Gözlerini gökyüzündeki dolunaydan ayırmadan, "İnsanlar asla göklere ulaşacak bir kule inşa edemez." sözünde belki de bir gerçeklik payı olduğunu düşünüyordu. |
Karakter Hikayesi 1 | "Geç baharın ilk dolunayı gökyüzünde belirdiğinde indi yeryüzüne, ağaçlar ve çiçekler onun ilk ağlamasıyla birlikte büyüyüp serpildi." "Gülün, dans edin, yeni doğmuş Ay İlahicisi ağlıyor." "Boynuzları ve kanı ay ışığına bulanmış, bu yüzden Ay Tanrıçası'nın bakışları altında uyuyacak." ... Lauma, Donuk Ayın Çocuklarının günlüğünü kapattı. Kendini hep farkında olmadan doğumunun kaydedildiği sayfaya dönerken bulurdu, sararmış notların arasından inananların neşesini hissetmeye çalışıyordu. Tıpkı dehaların sıradan insanlar arasından çıkması gibi, olağanüstü bir varlık olan Lauma da sıradan bir Donuk Ayın Çocukları çiftinin çocuğu olarak dünyaya geldi. Kayıtlara göre, "Gözleri ay gelgiti gibiydi, boynuzlu tacı ay ışığı altında büyüdü ve gümüş kanı ayın sudaki yansıması gibi aktı. Ay Tanrıçası tarafından inananlara bahşedilmiş bir mucizeydi o." Dünyanın ucunda, zaman tarafından unutulmuş görünen "Donuk Ayın Çocukları" arasında, Lauma hem zamanlı hem zamansız bir umut ışığı oldu. Coşkulu müritler onu Ay Tanrıçası'nın onları terk etmediğinin bir kanıtı olarak gördüler ve o, yaşayan bir sembol haline geldi. Çok az kişi doğuştan Ay İlahicisi unvanına layık görülürdü ve bir Donuk Ayın Çocuğu olarak Lauma'nın bu sorumluluğu yüce bir onur olarak görmesi ve sevinmesi gerekirdi. Günlüğün bir sonraki bölümünde yazıldığı üzere, Lauma şu kelimeleri ezberledi: "... Ay Tanrıçası'nın bakışları altında tatlı tatlı uyuyacak." "Ve ay uykuya daldığında ve güneş yükseldiğinde, yüce Donuk Ay Tanrıçası için konuşacak." * 2. Arkadaşlık Seviyesinde açılır. |
Karakter Hikayesi 2 | Vaktiyle doğan, yeterince uzun yaşayan ve yasak anıları daha yüce varlıklarca silinmeyen biri (ki bu tür varlıklar Teyvat'ta mevcuttur), mutlaka hatırlardı ki cenaze ateşi savaşından önce, Nibelung'a hizmet eden Üç Ay Tanrıçası, bir zamanlar Kutsal Diyar'ın prensipleriyle uyum içinde bir arada var olmuşlardı. Elbette, bu konuda Kutsal Diyar'a danışılacak olsa, gökler buna muğlak şekilde yanıt verebilirdi. Üç Ay, bir zamanlar Teyvat'ı koruyan uydulardı ve Ay Kız Kardeşler, gezegenin iradesinin uygulayıcılarıydı. Kutsal Diyar'ın prensipleri bir zamanlar oldukça "hoşgörülüydü", kendisinden farklı olanların dışlanmasını zorunlu kılmıyordu. Üç Ay Tanrıçası'nın tek görevi, gezegenin varlığını ve işleyişini sürdürmekti. Ve böylece ay ışığı, Teyvat topraklarını aydınlatmaya devam etti. Ne yazık ki, kendi hallerinde olanlar bile tarafsız kalamadılar. Kaçınılmaz olarak, iktidardakiler arasındaki çatışmalar, onlara bağlı olanların bir kısmını etkileyecekti. Geçmişteki altın Hyperborea'da hayatta kalanlar günümüze dek dayanabilseydi anlatacak ne çok hikayeleri olurdu kim bilir. Ancak ne yazık ki, Donuk Ayın Çocukları atalarının dertlerini anlamıyor. Artık sadece parlak aya dua edip duruyorlar boş yere. Bu konuda Lauma, kör inananlar arasında bile nispeten şanslıydı. Yukarıdakilerin hiçbirini bilmiyordu, ancak yine de gökyüzündeki dolunayın parlak ama cansız olduğunu derinden hissedebiliyordu. Daha ziyade, kalbini gerçekten harekete geçiren ve boynuz tacının büyümesine neden olan gelgitler, erişemeyeceği kadar uzaktaydı. Bu his uzun zamandır içini kemiriyordu ve tıpkı tuval üzerine çizilmiş bir elmaya dua etmeye zorlanmış ve açlığını gidermesi için ona yalvarıyormuş gibi hissediyordu, bu yüzden huzursuzdu her zaman. Neyse ki bu soru nihayet yanıtını bulmuştu. Gökyüzü birden "sahte" olmuş olsa da duyularının gerçekliğini doğrulamıştı. Gerçekler onu daha da rahatsız edecek olsa bile hiçbir zaman cehaletin iyi bir şey olduğunu düşünmemişti. Hayat asla tamamen istenildiği gibi yaşanamazdı. Aslında hayatın kendisi çelişkilerden doğmuştu. Ama en azından yalanlar ve gizlemelerle lekelenmesine gerek yoktu. * 3. Arkadaşlık Seviyesinde açılır. |
Karakter Hikayesi 3 | Lauma bir zamanlar kendisi için bazı "ilkeler" belirlemişti. Bunlar başkalarına mantıksız gelebileceği için uzunca bir süre bunlardan kimseye bahsetmedi. Asla yalan söylememesi gerektiğine inanıyordu. Belirsizlik karşısında sessizlik de bir cevaptı, ancak sahte bir huzur yaratmak için gerçeklerin asla çarpıtılmaması gerekiyordu. Bu, özellikle de her sözü inananlar tarafından kolayca gerçek kabul edilen bir Ay İlahicisi için böyleydi. Bu nedenle, yalan söylemek affedilmez bir günahtı. Peki gökyüzündeki sahte bir aya dua etmek başlı başına bir yalan mıydı? Bundan emin olamıyordu ve bu onu huzursuz ediyordu. Asla öfkeye kapılmaması gerektiğine karar verdi. Ormanın Hanımı, tıpkı Donuk Ayın tanrıçası gibi nazik ve sevgi dolu olmalıydı. Ayın altındaki gölün ışığı dalgalanmalardan arınmıştı. Tanrıçanın elçisinin öfkelenmeye hakkı olabilir miydi? Kuuvahki gelgitleri sık sık zihninin huzurunu bozuyordu ama kesinlikle liderliğe değer biri duygularını kontrol etmeyi öğrenmeliydi. Yine de bazı duygular gelgit hareketlerinden kaynaklanmıyordu. O, öfkeyle bağırmaya veya haykırmaya meyilli değildi, ama düşmanlarına dayak atmak da öfkeden sayılır mıydı? Parmaklarını biraz gergin bir şekilde birbirine sürttü. Bu konuda kime danışabilirdi? Kendine, değişmemesi gerektiğini söyledi. Binlerce yıldır devam eden evrim boyunca, Donuk Ayın Çocukları altın çağlarından çok uzaklara sürüklenmişti. Herhangi bir dalgalanma şimdi bu hassas dalı koparmaya yeterli olacaktı. Bu, özellikle inananlar onu "özel" olarak görüp umutları belledikleri için böyleydi. Bir Ay İlahicisine yakışır imajını koruması gerekiyordu. Yine de ay ve gökyüzü hakkındaki gerçeği zaten herkese açıklamıştı. Bu sefer, değişimin zaten başladığını bilmek için danışmaya ihtiyacı yoktu. Bu noktada, her üç ilke de anlamsız görünüyordu. Böylece Lauma sonunda gardını indirdi ve bir gece, bu anlatılamaz meseleleri hayvan dostlarına açtı. Beklediği gibi, küçük hayvanlar onu sıcak bir şekilde karşıladılar ve her zamanki gibi hayat hakkında -özellikle de onun hayatı hakkında- gevezelik ettiler. Sahiden de gerçek arkadaşları olduklarını kanıtladılar, önce Lauma'nın dürüstlüğünü ve güvenilirliğini teyit ettiler, sonra da nazik ve şefkatli doğasını övdüler ve son olarak Lauma'nın her zaman böyle olduğunu ve hakikaten de hiç değişmediğini belirttiler. (Bunları duymak onu oldukça mutlu etti, ama sonra giderek daha fazla utandı... Ve oradan hemen kaçmak için fazladan iki bacağının olmasını diledi.) Son olarak, sık sık Nasha Kasabası'nda oynayan küçük bir kedi şu sonuca vardı: "Bendeniz Ashru, illa bir sorunu dile getirmem gerekiyorsa... Daha önce de söyledim, tekrar söyleyeceğim. Senin sorunun çok inatçı olman!" * 4. Arkadaşlık Seviyesinde açılır. |
Karakter Hikayesi 4 | Lauma bir keresinde bir nişan törenini yönetmişti. Bu törene katılan üç kişi vardı: Sancak Gemisi hanında bazen yardıma koşan genç bir maceracı, onunla birlikte Nod-Krai'dan ayrılmayı planlayan Donuk Ayın Çocuklarından genç bir kadın ve gizemli bir şekilde hanın odalarında ortaya çıkan Ay İlahicisi. Üçü de orada durmuş, birbirlerine bakıyorlardı. Bir süre kimse konuşmadı. Adam titreyen ellerle cebinden bir mendil çıkardı ve gergin genç kadına alnındaki teri silmesi için uzattı. İçlerinden en sakin olanı Lauma'ydı. Neler olduğunu açıkça anlamıştı, ancak genç kadının dudaklarından tereddütlü bir açıklama döküldü yine de: "... V-Veda etmeden ayrılmak istemedim. Yastığımın altına bir not bırakmıştım... Ş-Şey, zaten burada ailem yok, bu yüzden hiç görülmeyebilirdi belki ama..." Genç adam da aceleyle güvence vermeye çalıştı: "Ona iyi bakacağım ve arkadaşlarını ziyaret etmesi için sık sık geri getireceğim! Ben sorumsuz bir serseri değilim. Bakın, ona evlenme teklifi bile ettim..." Lauma, çatık kaşlarıyla onların kenetlenmiş ellerine ve parmaklarındaki bir örnek yüzüklere baktı. Genç kadın tekrar terlemeye başladı. Görünüşe göre genç adam, nişanlısını kapıp kaçmaya hazırdı, ancak Lauma kapıda duruyordu ve etkileyici boyuyla (boynuzları dahil) çelikten bir kale kapısı gibi kapatıyordu çıkışı. Lauma, bir süre düşündü. İkili artık pencereden atlamayı düşünmeye başlamıştı ki Lauma söze girdi: "Öncelikle, bir süredir görüştüğünüzü biliyorum. İkincisi, size gidemezsiniz diye bir şey asla söylemedim. Üçüncüsü, bir nişan töreninin yapılması gerekiyor. Bu yüzden lütfen burada bekleyin. Ben hazırlıkları yapacağım." "Ne?" Yarım saat içinde, nişan töreni için lüzumlu olan her şeyi (sabahın üçünde açması gereken Gece Çiçeklerini bir şekilde elde etmek de dahil) tedarik etmişti ve alelacele toplanmış bavulların her yana saçılmış olduğu daracık misafir odasında, Donuk Ayın Çocuklarının geleneklerine tamamıyla riayet eden (Lauma'nın hem tören uzmanı hem gelinin aile üyesi hem de rahibe olduğu) eksiksiz bir nişan töreni icra etti. Her şey olup bittikten sonra genç kadın rahat bir nefes aldı. "Demek törenden endişe ediyordunuz Leydi Lauma... İtiraf etmeliyim ki, hiç beklenmedik şekillerde ortaya çıkan bir inadınız var..." "İnadım mı var?" Lauma, biraz kafası karışmış halde başını eğdi. "Bu yapılması gereken bir şeydi." "Ha, bir şey daha var. Lütfen adınızı, soyadınızı, ikinci adınızı ve sabit adresinizi bırakın. Size kutsal yemeklerimizi göndermem gerekecek." * 5. Arkadaşlık Seviyesinde açılır. |
Karakter Hikayesi 5 | Lauma bir keresinde bir cenaze töreni yönetmişti. Merhum, bu çetin ve soğuk diyarda yüz iki sene geçirmiş hayli yaşlı bir kimseydi. Gözlerinin kenarında birikmiş kırışıklıklarla gülümser ve hiç değişmemiş görünürdü. Lauma onu daima böyle hatırlamıştı. Lauma, Ay İlahicisi olarak göreve başlamasının ardından gelen günlerde bu yaşlıdan pek çok bilgi edinmişti. Yaşlı kadının vefatından önceki gece, yatağının başında sessizce nöbet tutmuştu. Donuk Ayın Çocuklarının öğretilerine göre ölüm bir son değildir, çünkü hayat sürekli bir "akış" içindedir. Arkadaşlar ve aile, zamanı geldiğinde doğaya geri dönerler ve gelecekte kesinlikle yeniden bir araya geleceklerdir. Saf ay ışığı altında huzur içinde "uykuya dalmak", Ay Tanrıçası'nın bahşedebileceği en yüksek nimet olarak kabul edilirdi. Yıllardır olduğu gibi başının üzerinde parlayan ay ışığı ve kuşlarla diğer hayvanların sessiz saygı duruşu eşliğinde, böyle sakin bir gecede dalınmalıydı ebedi uykuya. Derken yaşlı kadın yumuşak bir ses tonuyla şunu söyledi: "Ay İlahicisi Hanım... Ay Tanrıçası aslında yok, değil mi?" Bu aslında bir soru değildi. Yaşlı kadının kararlı ses tonundan, bunun zaten gerçek olduğu sonucuna varmış olduğu anlaşılıyordu. Yüz iki yıl boyunca, Ay Tanrıçası dualarına asla cevap vermemişti. Lauma'nın aklından aynı anda birçok düşünce geçti. Işıkla Yıkanmış Platformdaki devasa heykeli düşündü. O heykele tıpatıp benzeyen genç kadını düşündü... Şunları söylemek geldi içinden: Hayır hanımefendi, Ay Tanrıçası gerçekten var, sadece herkesin hayal ettiği şekilde değil. Ay Tanrıçası da tıpkı sizin gibi bir "insan" ve bu yüz iki yılı tıpkı sizin gibi yalnız, soğuk geceler yaşayarak geçirdi. "Sorun değil. Cevap vermenize gerek yok." Lauma tereddüt edince yaşlı kadın nazikçe başını salladı. "Ay Tanrıçası görünmek istemese de, hiç var olmasa da fark etmez, zamanın akışı buna bağlı değil zaten." "Biz Donuk Ayın Çocukları kendi başımıza pek ala yaşayabiliriz, değil mi?" Yaşlı kadın, sanki rahatlatılması gereken Lauma'ymış gibi onun elini nazikçe tuttu, "O halde kaşlarını çatmayı bırak ve gülümse Ay İlahicisi Hanım. Sen çok iyi bir iş çıkardın." "Kimsenin yokluğuna üzülmeye gerek yok... 'Ölüm öfke getirebilir, lakin öfkenin de içi boştur.'" Lauma, yaşlı kadının elini tutarken bile gülümsemekten kendini alamadı. Böylece bekledi, yaşlı kadının acısız ve huzurlu uykusunun onu, merkezinde mutlaka üç dolunayın yansıması gereken sıcak yaşam denizine geri götürmesini bekledi. * 6. Arkadaşlık Seviyesinde açılır. |
Kağıt Yıldız | Lauma, kağıttan yıldız yapmayı Donuk Ayın Çocuklarından öğrenmişti, onlar da bu sanatı Hiisi Adası dışından edinmişlerdi. Çocuklar, özellikle güçlü Ay İlahicisine bir şeyler öğretme konusunda hevesliydiler. Büyük bir hevesle renkli kağıt şeritleri kestiler, hatta büyük cam kavanozlar bile getirdiler. Küçük bir kız sırıtarak, "Kasabadaki teyze açgözlü olmamamızı ve yıldızları çok büyük yapmamamızı söyledi, yoksa kolayca içeriye doğru çökerlermiş, içleri boşmuş çünkü." dedi. "Özellikle de o metal kollu teyze. Yıldızları daha denemeden dümdüz ediyor!" Lauma, anlatılanları büyük bir itina ile dinledi, hem hızlı çalıştı hem de iyi bir iş çıkardı. Kendi katladığı yıldızları çocuklarınkiyle aynı kavanoza yerleştirdi ve birdenbire o donuk cam kap, canlılıkla doldu. Mevcut statüsü ve yaşı göz önüne alındığında, böylesi ufak tefek el sanatlarıyla meşgul olması çocukça görünebilirdi. Gelgelelim çocukken çok kitap okuduğu zamanlarda da kimse onun çok olgun biri olduğunu düşünmüyordu. Ve böylece, huzur içinde odanın köşesinde çocuklarla içe içe sokuldu, tam üç kavanoz dolusu kağıt yıldız katladılar birlikte. * 4. Arkadaşlık Seviyesinde açılır. |
Ay Çarkı | Lauma, Ay Çarklarının varlığı için minnettardı ve bir çarka sahip olmaktan mutluluk duyuyordu, fakat kendininkini nasıl edindiğini hatırlayamaması onu epey rahatsız ediyordu. Büyükannesi Sarakka, Ay Çarkının onun kundak bezlerinden düştüğünü söylenişti. Ailesinin bu konudaki hatıraları biraz bulanıktı ve yeni doğmuş bebeklerinin heyecanı vardı üzerlerinde, ancak yine de bu bilgiyi doğruladılar. Lauma başkalarına sorunlarından bahsetseydi kesinlikle kafaları karışırdı. Doğumundan beri bir Ay Çarkına sahip olmak iyi bir şey değil miydi? Endişelenecek ne vardı ki bunda? Görünüşe göre kendisi dışında hiç kimse bir bebeğin yanında Ay Çarkının belirmesinde yanlış bir şey görmedi. "Ay İlahicisinin başına gelen mucize... Normal değil miydi zaten?" Lauma ne diyeceğini bilemiyordu. Bir şeyin kökenini bilmek istemek gayet doğal ve insaniydi, ancak tüm kütüphanenin kayıtlarını araştırmasına rağmen tatmin edici bir cevap bulamadı. Bu sorusunun peşini asla bırakmadı, öyle ki daha sonra Ay Hanımı ile tanıştığında ona da sordu elinde olmadan. Kuutar'ın yanıtı son derece basitti: "Öyle mi?" ... Bu nedenle, en yakın açıklama Hyperborea'dan geliyor gibiydi. Altın diyarın tarihi gerçekten uzundu ve hatta gökyüzünde üç ayın yükseldiği çağa kadar takip edilebilirdi. Ay gelgitlerini büyülerine güç vermek için kullanmayı öğrendiler, ancak aynı zamanda aynı gelgitlerden ve akıntılardan etkilendiler ve bu nedenle bazılarının başlarından geyik boynuzlarına benzer boynuzlu taçlar çıktı. Ancak, Ay Çarkları o zamanlar dünyada var mıydı? Lauma düşünceli bir şekilde kaşlarını çattı ve kendi kendine konuşmaya başlamış olmalıydı ki oradan geçen bir çocuk yüksek sesle şunu sordu: "Leydi Lauma, Ay Çarkınız olduğu için mi boynuzlarınız bu kadar uzadı?" Kaşları daha da gerildi: "Şey... Sanırım... Üzgünüm, bilmiyorum." Çocukları hayal kırıklığına uğratmak, elinden gelse asla yapmak istemediği bir şeydi, ancak şaşırtıcı bir şekilde küçük çocuk sorusuna cevap alamadığı için cesareti kırılmış görünmüyordu. "Aa!" dedi çocuk sanki ani bir farkındalık yaşamış gibi. "Ay Çarkını en uzun boynuzlara sahip olduğunuz için almış olabilir misiniz?" Lauma o anda bu cevabı kalbinin derinliklerinden kabul etmeyi ne çok isterdi. Neden ve sonuç döngüsünün önden arkaya, sonra arkadan öne giderek pek çok soruyu açıklaması (ya da daha doğrusu, göz ardı etmesi) ne kadar da zekiceydi. Sonra hemen kendini yalanların tuzağına düşmekten alıkoydu. Belki de o zaman, Ay Çarkının amacı buydu. Uyanıklığın, kısıtlamanın ve sorumluluğun bir sembolüydü onun için. Böylece o kafa karıştırıcı Ay Çarkını avucunda tuttu, sessizce kalbinde bir kez daha üç ilkeyi okudu. * 6. Arkadaşlık Seviyesinde açılır. |
86 responses to “Lauma”
if my message got sent here it was meant for Nefer’s page