
![]() | Name | Lumidouce Ağıdı |
Family | Weapon, Polearm | |
Rarity | ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() | |
Conversion Exp | 300000 | |
Base Attack | 45.94 | |
Substat Type | Critical Rate % | |
Base Substat | 7.2% | |
Weapon Affix | Işıltılı Şafak Şarkısı | |
Affix Description | Saldırı | |
Description | Koyu mavi kristallerle süslenmiş muhteşem bir mızrak. Efsanevi bir Düello Şampiyonunun hazinesi olduğu söylenir, fakat bugüne kadar bir kez dahi kullanılmamış. | |
Weapon Ascension Materials | ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
Table of Content |
Weapon Stats |
Weapon Affix |
Item Story |
Gallery |
Weapon Stats
Lv | Atk | Bonus CritRate% | Materials | Total Materials |
1 | 45.94 | 7.2% | ||
20 | 121.73 | 12.72% | ![]() ![]() ![]() ![]() | ![]() ![]() ![]() ![]() |
20+ | 152.83 | 12.72% | ||
40 | 235.2 | 18.54% | ![]() ![]() ![]() ![]() | ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
40+ | 266.3 | 18.54% | ||
50 | 308.42 | 21.45% | ![]() ![]() ![]() ![]() | ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
50+ | 339.62 | 21.45% | ||
60 | 382.43 | 24.36% | ![]() ![]() ![]() ![]() | ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
60+ | 413.53 | 24.36% | ||
70 | 456.99 | 27.26% | ![]() ![]() ![]() ![]() | ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
70+ | 488.09 | 27.26% | ||
80 | 532.23 | 30.17% | ![]() ![]() ![]() ![]() | ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
80+ | 563.33 | 30.17% | ||
90 | 608.07 | 33.08% |
Weapon Affix
Lv | Affix Progression | Materials |
1 | Saldırı | |
2 | Saldırı | ![]() ![]() |
3 | Saldırı | ![]() ![]() |
4 | Saldırı | ![]() ![]() |
5 | Saldırı | ![]() ![]() |
Item Story
Ne güneş ne de yağmur yüzü gören yer altı şehrindeki kadın, acınası bir hayat sürdürüyordu. Bir iki dilim küflenmiş ekmek için dahi olsa paslanmış kılıcını çekip gözünü kırpmadan en az kendisi kadar önemsiz birinin canını almaktan çekinmezdi. Zayıf ve korkaklar kaçınılmaz şekilde güçlülere yem olurlar. Cendre Nehri'ne hükmeden "doğa kanunu" budur işte. Buna göre, avcı da gün gelip av olduğunda kaderine razı gelmelidir. Tıpkı rahmetli annesinin ona öğrettiği gibi: Topraktan gelen, toprağa döner. Geri dönüp hayatına baktığında, bugüne kadarki her şey anlamsız göründü kadının gözüne. Hiçbir şey başaramamıştı ve geleceğe dair hiçbir ümidi de yoktu. Fakat dünyanın "doğal" hali buysa eğer, bunu kabullenmiş olmak da bir tür mutluluk sayılabilirdi, öyle değil mi? Beklediğinin aksine ölüm onu almaya gelmemişti. Tedirginlikle tek gözünü açıp yukarı doğru baktı ve tuhaf kıyafetli bir kızın ona kibarca gülümsediğini gördü. Sonra nereden bulduğunu bilmediği bir çiçek taktı kulağının arkasına. "Bu çiçeğe Lumidouce Çanı denir. Çiçeklerin dilinde bu... Umut anlamını taşır. Bak, saçınla aynı renkte." "O kadar güzel gözlerin var ki. Onlardan sadece umutsuzluk yansıyor olsa çok yazık olurdu." "Gel bakalım safir gözlü küçük hanım, bu çiçeğe karşılık kalbini alayım." Sonradan ünlü bir Düello Şampiyonu olacak olan Marfisa, yeryüzündeki şehre ilk adımını böyle attı işte. Muhteşem tiyatro sahnesinin lüks VIP locasından oyunu seyrederken sihirbaz ve asistanlarının gülümseyen yüzlerini anımsayamadı. Sadece oyunun devamında, parlak ışıkların altındaki gösterişli çiçekler dikkatini çekmişti. Işıl ışıl, saf ve canlı görünüyordu. Onun gibi gün ışığının altında "doğal" bir şekilde yürüyebilseydi, artık küllerin arasına saklanmasına gerek kalmazdı. Bunu gördüğünde hâlâ bir umudu olabileceğini düşündü. Işığı gördü ve hayatın da tıpkı bir Lumidouce gibi açabileceğini anladı. Böylelikle, tıpkı hayalini kurduğu gibi, küllerinden doğan kadın nihayet kendi sahnesine çıktı. Görenleri hayretler içinde bırakan tekniklerini hiçbir ustadan öğrenmemişti, hepsi kendi becerisine dayanıyordu. Bugüne kadar gördüğü tüm mızrak dövüşü teknikleri gösterisinde ifade buluyordu. Mızrağının sivri ucunda merhametten eser yoktu. Yere düşen kırmızı gül yaprakları misali sadece onun için yağan kızıl bir yağmur vardı. Sahnedeki o soğuk ve asil duruşu, "ölümle" yaptığı bir dansı andırıyordu. Usta Coppelius'un ünlü eserindeki, hayati kusurları görebilme yeteneğine sahip safir cadı gibiydi tıpkı. Yaşam ve ölüm, zafer ve yenilgi... Her şey olması gerektiği gibiydi ve kendisine mantıklı geldiği şekilde davrandığı sürece, iyiliğe, kötülüğe ve yukarıdaki dünyanın sözüm ona kurallarına bakılmaksızın "zafere" giden yol önüne serilecekti. Ta ki bir gün, yenilmezlik serisi nihayet sona erip de bir kılıç dövüşçüsünün kurnaz gözlerine ve ritmin kasıtlı olarak yavaşlatılmasına aldanarak kendi hayati kusuru ortaya çıkana dek. Koluna aldığı bir kılıç darbesi, rakibinin becerilerinin çok daha üstün olduğunu kabul etmesine sebep olmuştu. "Biraz gerginsin fakat ilginç bir dövüş stilin var. Sanki önceden belirlenen bir yolu takip ediyor gibisin." "Fakat insan kalbi değişkendir ve dünyada hiçbir ışık sonsuza kadar yanmaz. Senin zayıf yönün kurallara körü körüne bağlı olman." "Yine de yürekten inandığın bu 'kurallara' dayanmak senin tarzın anlaşılan, bu yüzden onları terk etmen de zor." "Belki de yaklaşımını değiştirmeyi düşünmeli ve 'değişmez' olan şeyleri 'kuralların' haline getirmelisin." "Örneğin 'adalet'. Altın Avcı'nın söylediği gibi, yer yarılıp gök düşse dahi bu dünyada adalet var olmaya devam edecek." "Yeryüzünde yaşayanların adaletten bahsetmeye ne hakkı var? Becerilerin benden birazcık daha üstün olabilir fakat bu, bana böyle tepeden bakıp nutuk atabileceğin anlamına gelmez." "Mızrağım karşısında boyun eğeceğin gün er ya da geç gelecek, Avcı." Kendi verdiği cevap bir yana, adam haklı olabilirdi aslında. Suçlar cezalandırılmalı ve yalanlar ortaya çıkarılmalı. Dünya böyle bir yer olmalı ve adalet her şeyden üstün gelmeli. Yoksa adam onu nasıl yenmiş olabilirdi ki? Bundan sonra adaleti rehber almak ona mantıklı gelmeye başladı. Adaletten kaçmaya niyetlenenler, onun ellerinden soğuk bir ağıt dinleyecekti artık. Küllerinden doğan kadın, kurallarını böyle terk ederek mor kıyafetli kanun infazcısı haline geldi işte. Poisson'un ateşi, suçlu Parsifal'i karşısına çıkarana kadar "olması gerektiği gibi" adaleti savunacaktı... ... Geri dönüp hayatına baktığında, bugüne kadarki her şey anlamsız göründü kadının gözüne. Hiçbir şey başaramamıştı ve geleceğe dair hiçbir ümidi de yoktu. Fakat dünyanın "doğal" hali buysa eğer, bunu kabullenmiş olmak da bir tür mutluluk sayılabilirdi, öyle değil mi? Fakat buna rağmen, o saf kaynak sularına düştüğünde önceden bariz şekilde mantıklı gelen her şey anlamını yitirdi. Hatıralarının sulara karıştığı o ana dek, Lumidouce Çanının çiçek dilindeki gerçek anlamının umut olmadığını anlamamıştı. Tıpkı rahmetli annesinin ona öğrettiği gibi: Topraktan gelen, toprağa döner. Uzun bir kovalamacanın ardından, kader bile ona hak ettiği çiçekler açan bir ağıt bahşetmemişti. |
13 responses to “Lumidouce Ağıdı”
Little question :
Does R5 Deathmatch can be a a good option as a replacement for this weapon for Emilie ?
search on the net
Deathmatch is Emilie’s best 4* weapon. However, I still see a noticeable gap between a R5 Deathmatch and a R1 Lumidouce Elegy.
So yes it is a replacement in a sense, but only if you already have a R5 Deathmatch.
These ER giving 5 star weapons are actually kinda busted. If only hoyo realized that potential and started making them before 4.0 maybe signatures like shenhe’s wouldn’t be so bad
so sad that this beautiful weapon only fully works on burning comps, i actually wanna pair emilie with yae 🙁
Well, it seems to be their point that for aggravate and spread they want you to reapply the elements instead of having a permanent source of elemental application. Apparently Emilie would be utterly broken for Cyno. It still works but she just doesn’t do damage.
One reason seems to be her having normal dmg scaling as opposed to any other Dendro dps which are scaled with reactions in mind. Emilie deals baseline more dmg than any other Dendro character.
youre gonna do abyssmal damage with emilie in quicken teams
yeah that’s literally what op said, no need to overspecify for them
This polearm is pretty af
buff #782359528^9 for xiangling
but ok only in this team: throw her guoba, wait for two hits, and unleash hell
(considering the energy regen this weapon will be no.1 for sure)
Actually since (like Furina’s ult) it’s not a specific DMG, it will not be snapshottable, therefore you simply need to trigger Burning twice with Xiangling.
Bonus: burn grass in the overworld and you get infinite energy!
Nevermind it must be Burning on enemies (in which case… does grass and stoves count?)
Could this be used on Burgeon Hu Tao/Arlecchino? 🤔