Galaktik Işıltı Kanatları

Galaktik Işıltı Kanatları
Galaktik Işıltı KanatlarıNameGalaktik Işıltı Kanatları
FamilyGlider
RarityRaritystrRaritystrRaritystrRaritystr
DescriptionSüslenmiş kanat ve yıldızlarda yankılanan senfoniyi kutlamak için verilen bir hediye.

Item Story

"Önceleri bir şair tanırdım. Kendimden bahsetmiyorum bu arada."
Hikayenin devamını anlatırken, yeşil giyen adam bir elma ısırdı.

Bir şair tanırdım. Savaşın daha yeni bittiği ve alevlerin yeni söndüğü bir çağda yaşamıştı. Çok fazla ihtilaf ve kavgaya şahit olmuştu.
Yukarıdaki gökyüzüne, inatçı taşlara, kabaran denizlere ve uzaklardaki yıldızlara şarkılar söylerdi.
Çünkü birinin bu dünyanın yaralarını sarması gerektiğini, birinin onlarla iletişim kurması gerektiğini düşünürdü.
Gökyüzü, taşlar, deniz ve yıldızlar cevap verse, belki de yaptığı müzik her yere akıp gidebilirdi.
Başta, kuşların gölgesi yanından geçmiş ama gökyüzünden cevap gelmemiş. Taşlar da cevap vermemiş ama düşen su damlaları ses vermiş. Başlangıçta denizler hiç yanıt vermemiş ama onların keskin, tuzlu havası fırtınanın habercisi olmuş.
Yıldızlar da ona cevap vermemiş.
Ama şair böyle olacağını biliyormuş. Yıldızlarla dolu bu gökyüzü ne diyebilirdi ki zaten?

Ama şair vazgeçmemiş. Cevap alacağına inandığı için falan değil, sadece kolay vazgeçmeyen biri olduğu için.
Sonra deniz cevap vermiş. Fırtınaları gözlemek için yüksek bir uçuruma nöbetçi noktası kurulmuştu. Orada kalan Rahibe şairin performansını alkışlamıştı.
Sonra taşlar bir mendille yüzlerini silerek şöyle yanıt vermiş: "Performansınız gerçekten de bu topraklarda duyulmamış bir şeydi. Ama bir daha sarhoş olup kafamdan aşağı şarap dökerseniz çok sinirlenirim."
Sonra gökyüzü cevap vermiş. Bir gün tepelerinde uçan kuşların gölgesi, güneşi tamamen kapatmış. Şair kafasını kaldırmış ve muhteşem güzelliğe sahip bir ejderha önüne inmiş.

"Günün birinde yıldızları gözyaşlarına boğabilirsem, meteor yağdırabilirim diye düşünüyordum ben de! Ah. Doğru. Gördün mü? Bu kanat aslında yıldızların verdiği cevaptı. Gökten düşmüşlerdi, tıpkı senin gibi!"
Yeşil kıyafetli şair, bir elinde elmayla birlikte gökyüzünü işaret etti.
"Ya bu şair ben değilim, ya da bu kanatlar gökten düşmedi. Hangisinin doğru olduğuna siz karar verin. Hehe."

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

TopButton